Kabullenişler

Çok derindi yarası ayın, çok keskindi kırıkları kalbin...

yazı resim

Güneşin ayla yaşadığı çelişkileri yaşıyordu akıl ve kalp...
Güneş aya ne kadar vurguluyorsa güçlülüğünü..
Akıl da kalbe anlatmaya çalışıyordu üstünlüğünü..
Ama ay hiçbir zaman vazgeçemez ya yıldızlarından, kalp de vazgeçemiyordu duygularından..
Alışmıştı kraterleriyle yaşamaya ay,belki de öyle mutluydu;binlerce kez kırılan parçalarını yeniden birleştirmekten bıkmamıştı kalp de..
En parlak ışıkları yansıttığını düşünerek mutlu olmuşken,o koca göktaşı çarptı ve çok büyük bir boşluk oluşturdu ayın yüzeyinde..
Tam da tüm parçaları eksiksiz ve düzgün birleştirdiğini düşünmüşken kalp, bir kez daha çok sert bir çarpış yaşamıştı zemine..
Çok derindi yarası ayın, çok keskindi kırıkları kalbin...
Büyük, koskocaman bir boşluktu, doldurulması zor ve hatta imkansız; sivri ve can yakıcıydı kırıkları her birinde ayrı bir duyguyu barındıran..
Ay, o yüzünü karanlığa çevirmişti artık, ışımıyordu, parlamıyordu bu evrende; kalpse tüm parçaları ayrı bir yere savurmuştu ve çırpıntısını kesmeye karar vermişti bu bedende..
Ama bir süre sonra ay anlamıştı ki ne kadar dirense de bir gün o karanlık yüzü aydınlanacak, parıldayacak, eski ışıltısına kavuşacaktı; kalp de tüm kırıklarını yine yeniden tek tek birleştirecek ve yeni bir şekil oluşturacaktı kendine, tüm duyguları yeniden bir araya getirecekti istese de istemese de..
Ve o gün geldiğinde..
Ay yeniden göz kamaştırıcı bir şekilde parıldıyordu yıldızlarıyla birlikte, ta ki yeni bir yıldızı kayana dek..
Kalpse yeniden sevmişti kendi gibi bir kalbi, ta ki kırılacak başka parçaları ya da çırpınacak daha fazla gücü kalmayana dek...

Başa Dön