Soyundum sensiz cümlelerimin senliliğinden... Yokluğunu süslü kelimelerin gölgesine saklamaktan vazgeçtim... Kabul edemeyişlerimin kabul gecesinde asi gönlüm...
Yokluğunun sancısını, varlığındaki kayıp zamanların hayali ile kapaklamak yetmiyor artık.
Yoksun!
Bir yanda şizofreni kalbimin uydurduğu senli günler, bir yanda gerçeğin tam ortasındaki yokluğun... İki çelişkinin ayrımında, tensiz sevişmelerle kendini kandıran ruhum... sensizliğin gerçeklerine açıyor kendisini bu gece...
Yoksun... hiç olmamış gibi... hiç gelmemiş, hiç gitmemiş gibi! Ayak izlerinden eser yok, bir rüzgarın azizliğine uğramış, silinip gitmiş sanki... İzini süremiyor hayallerim, yokluğunla karşılaştığından beri...
Düşüyorum... "Eyvah!" demek için çok geç kalmış dudaklarım kuruyor. Korkuyorum... Korkuyorum gerçeklerin getireceği sensizlikten ve sensizliğin getireceği gürültülü sessizlikten! Çaresizlik çepe çevre sarıyor ruhumu. Düşmelerim bitmiyor düşlerimin bittiği gibi! En sert gerçeklere çakılmaya beş kala, var gücümle sarılıyorum çareler içindeki çaresizliklerime ve yokluğunun kabul gecesindeyim bu gece...
![yazı resim](/storage/catpicbox/essay-sevig-ask-542701780.jpg)