Diyarbakırdan İstanbula gelip kendi halinde çay ocağı işleten, çay, tost ve de tespih satıp yine kendi halinde felsefe yapan ve hoca lakaplı bilinen birinin, artık biz faniler arasında olamadığını öğrendim. Gördüğüm kadarıyla kader kendisine pek öyle gülmemiş amma velakin kendini yapabildiğince yontabilmiş ve de kendince kendini doğru İslam felsefesi ile yetiştirmeyi başarabilmiş. (En azından sosyal medyada gördüğüm bu.)
Nedensizce ve hiç istemeden; bu hocanın aramızdan sanıyorum ki bazı nedenler ile ayrılışı bende bazı şeyleri sorgulatmayı başardı. Öyle ki, baktığında bu kadar teknoloji, konfor ve kolaylık anlamında ilerlememize rağmen, Batının da tamamen ahlaksız yönlerini alıp kendimizi daha medeni sanıp, aslında daha da bencilleşip, kişisel arzu ve hırslarımıza yenilirken; niye bir adamın varlığı bu kadar birilerini rahatsız etti ki?
Adam; hakkında yazılıp çizilenlere göre kendince yaptığı yayınlarından para almamış Çalmamış Çırpmamış Kendince konuşabildiği ve derdini anlatabildiği kadar yayınlarda bildiğini ve gözlemlediklerini paylaşmış Hayatını inşaat köşelerinde, şurada, burada geçinerek te devam ettirmiş. Niye bu kadar bu adamın sözleri ya da varlığı dert olmuş ki?
Sanırım şu yüzden Bazıları, kendilerince ulaşabilecekleri her türlü ama her türlü güce, mevkiye, dahasına ve gösterişe sahip olsa da mutlu olmuyor, olamıyor Bu yüzden gerçek kişiliklerini düzeltmek yerine suçluyu başkası olarak belliyor, kabuğu dahi parlamayıp, toplumun gözünde en alt seviyelerde olmaktan dahi zerre kadar rahatsızlık duymayanların; naifliğini, ışıltısını ve saflığını bile çekemiyor Niye? Çünkü aslında o kadar kötüler.
Yine de kah tarihe, kah benim şu anki satırlarımda bu kötüler değil, Ramazan Hoca diye aratılacak bir adam yer alıyor Ama işte o öyleydi, bu böyleydi, şu böylesi şartlarda bunu yapmıştı cümleleri falan, beni ve benim gibi düşünenleri zerre kadar ilgilendirmiyor. Öyle ya bir insan iyiyse iyidir. Kötüyse de kötüdür. Bitti.
Toparlamam ve de felsefik bir finale bağlamam gerekirse; aşk ne görünüşte, dostluk ne çıkarda, saygı ne mevkide, güven ne kan bağında, doğru kararlar ise ne de sistemin belirlediği bir düzlemde Hepsi fikirde, hepsi gönülde Size koz sağlayan değerleriniz olmadan da dik durabiliyorsanız, zaten doğru ve iyi yoldasınız demektir. Unutmayın ki her ne olursa olsun iyiler mutlaka kazanır. Bu satırlarda olduğu gibi de hatırlanır.