Kopmuş ve korkmuş parmağın gecede bıraktığı iz
Nedenlerin sildiği bu rüyayı nasıl yıkar
amaa kalmış yanlarımızla…
Kanında bulunmayan gizemlerin
Kirletilmiş ten artıklarında
Yol arar…
Mahremiyetini kaybetmiş bir dua sanki alın yazısı
suretinin
yalana bulaşmamış masumiyetinde
boğulur ömür
ve
Düşüncelerin kanı olur masumiyetin
Ne kalır yazgımıza..
Göbek bağına bırakılmış anne okşayışı
Anne dediğim yaratılmamış yokluk…
yarınları
saklamıyor ki acılar..
şimdiki zamanın kanı akıyor sözlerime
Masalsız bir uhrevi hayat düşer
karnı şişmiş bir dünyaya
Tuvalsiz kalmış resim kendini çizer aynalara
Rüzgarsız bir yelken hüznü
Düşer kötürüm yarınlarımıza.
Gözyaşı azığında
Çıkınına konmuş güvercinleri nasıl avutasın
Değil mi ki
Yokluğu bulmuşsa bu ten
Takvim düşer.
yetimlerin evi olur avuçlarım
Yağmur yağar
Kar düşer
Çıplak ayakların düşü olur yol
Utancıdır yer-yüzü
Ney’den süzülen y(t)aş..
Bir ömrün kaç seçeneği var ki ölüm karşısında
Allah’ında gözyaşı var sıcak mı sıcak
Bildiğim bir bu kaldı onun hakkında..
Sağır ve dilsiz kalmış bir zamanı bekliyor dudakların
Uyur mu söylesin bir bilen
Ağrıyan diş
Kanayan yara
An
lat
ır
ken
Kurur dil
ayak sürüyen ölü(beden) elbet düşer..
