Ne kadar da farklıyız ikimiz
Sen gülmeyi seviyorsun, ben ağlamayı
Mutluluk yüklü senin vagonların
Benimse özlem taşır mısralarım.
Senin için gitmeler var, ardına bile bakmadan
Benimse şarkılarım;
her gidişin bir de dönüşü olduğunu hatırlatan.
…
Sana aşk taşır benim lodoslarım
Seninse ızdıraptan eser poyrazların.
Konuşmayı seversin sen, kimle olduğunu umursamadan
Bense dinlemeyi, gözlerimi dudaklarından ayıramadan.
Sen özne olmayı isterdin hep cümlelerinde, nesnesine aldırmadan
Bense tümleç oldum her seferinde, yüklemimden ayrılamadan.
Sen kaldırımlarda oynayan şımarık kız çocuğuydun, nereye bastığına bakmadan
Bense kaldırım taşı, neden hep beni ezip geçtiğini anlayamayan.
Benim için çıkmaz sokaklardan ibarettir yaşamak
Seninse kavşakların var, nereye çıktığı belli olmayan…
…
Ben denizler oldum, kumdan kaleler kurdum sahillerine
Sen dalgalar oldun, kıyılarıma vurdun;
yıktın attın bütün kumdan kalelerimi.
Ben her sabah fabrikasına giden varoştum
Sen üç haneli enflasyon, akşam haberlerinde kabusum olan…
Küfür oldum ben, ağızdan ağıza dolandım durdum
Sense sadece küfre sebep oldun.
Ben aşık oldum, umutla doldum
Umarsamaz oldun, umutlarma bir fiske daha vuran oldun
Ben yok oldum;
yoklukla beslenen kan emici varlık oldun
…
Ben akreptim, sen yelkovan
Ben hep emekledim, sen durmadan koştun.
Sen daima gelecek zamana döndün çılgınlar gibi
Bense ardından öylece bakakaldım…