“Sen kendini götür giderken,
Böylece ben de seninle gelmiş olurum...”
Dememiştin hiç...
Ben çekip almıştım bu cümleyi
Güneşi mağlup eden bakışlarından...
Söylediklerin de vardı tabii...
Tahtaya kalkacak çocuk gibi
Otobüste, yatakta,
Ağlarken banyoda
Yıllarca ezberlediğim,
Çocukluğumu parlattığım
Kadınlığımı güzelleştirdiğim...
Yutkunamayacak kadar
Acıtınca boğazını ufuktakiler
“Aşk güzel be beter böcek...”
Derdin yine de,
İmkansızlıklara gülümseyerek...
-Kim istemezdi ki ömür boyu aşk...
Sonsuz aşk...
Ama aşk gelirken
Önce hasreti koyardı gözlere...
Sonra sözlere.../ Neden böyleydi?
-Vardı elbet bir bildiği...
Aşk... Hani
Herkesin söylediği,
Herkesin bilmediği...
Sanma ki surat asıyorum bahara,
Söz verdiğim gibi
Hayata yakışıyorum hala...
Ama...
Her sabah kapımın önünde bekleyen
Hasretinin başını okşarken,
Hayat bana yakışmıyor...
Esra Güzelipek