Gidiyoruz
Bir arabanın camından pek ev bulunmayan bir yeşil düzlüğe bakıyorum arabanın içindeyken dışarısı çok farklı gözüküyor sanki çizgiler var heryere girmiş çizgiler bu hızın verdiği bir algılama biçimi biliyorum herşey birbirine karışıyor bir de kulağıma arabaya çarpan rüzgarın sesi geliyor...
Elektrik direkleri hiç bitmiyor aralarına gerilmiş teller inip kalkıyor sanki başımı çıkartıyorum arabadan yüzüme soğuk hava çarpıyor gözlerimi kısıyorum gözlerim yaşarıyor gözyaşlarım rüzgarın hızıyla uçuveriyor kimyevi bir testeymişim gibi...
Yolda birşeyler satmaya çalışan köylüler var o tek tük araya serpiştirilmiş evlerde oturuyorlar sanırım...
O kadar temiz ve ferah ki hava kısık gözlerle etrafa bakarken bir yandan da yüzüme çarptığında içime olağanca çekmeye çalışıyorum...
Yüzüme çarpan havanın soluk borumdan akciğerlerime girmeden önceki yolculuğunu düşünüyorum...rüzgarla hızlanıp bazen durgunlaştığını bir ağaca sürtünüp bir dereye eşlik ettiğini ve sonunda benim bedenimden karbondiokside dönüşüm hadisesini...
Onu öldürdüm katlettim doğam gereği...