O bulutlu serin günler geldi işte,bekliyordum ama istemeyerek.
Sonbahar.
Güzel sonbahar beraberinde hüzün değil,büyük şehirde isen yorgunluk getiriyor.Yollar bitmez bir hal alıyor,her yeni gün dünün devamı değil.Aynı gün farklı zamanlarda yaşanıyor sanki.Öyle duruyorum arabada,aslında sadece ben değil ,hepbirlikte duruyoruz ama neden durduğumuzu bir türlü anlamıyoruz.Radyo melankolik şarkılar çalarken gün batıyor İstanbulda.
Gökyüzü gri mavi,kuşlar göçüyor,önümde bir ahmak emniyet şeridinden önüme geçmeye çalışıyor.Hak verilmez alınır,tabiki yol vermiyorum.Bunca karmaşanın içinde yine gündüz düşleri zihnimde.
Yüzünü hatırlamaya çalışıyorum, Çok zor.O kadar zaman oldu ki.Keşke; keşke birden çıksan karşıma,günler birbirine karışmasa artık,sesini hiç unutmayacak kadar çok konuşsak seninle.
Ama düşerimde bile sadece bir silüetsin daha fazlasını düşünemeyecek kadar zaman geçiremedim bile birlikte.
Dilek tutuyorum,sıradaki şarkı için.Gün karardı.Bir on dakika içinde evde olurum sanırım.Bağıra çağıra şarkı söylüyorum .Köşeyi döndüğümde dördüncü sigarada bitiyor,kontağı kapatıyorum müzik susuyor.
O herşeyin değişeceği günü bekliyorum ,tıpkı müziğin sustuğu an gibi.