Merhaba, Bugün TGRT'de emekli bir orgeneralin konuşmasını izledim. Konu bildiğiniz gibi yine savaştı. Düşüncelerim bazı konular dışında generallerinkilerle benzerlikler gösteriyor ve onlardan çok yararlanıyorum. Bir de emekli olduktan sonra gerçek düşüncelerini daha rahatlıkla söyleyebiliyorlar. Bu general birinci körfez savaşından sonra kuzey Irak'ta görev yapmış. Özetle diyor ki:
"ABD'nin Irak'la yapacağı savaş bizi zerre kadar ilgilendirmez. Ben önce kendi güvenliğimi düşünürüm. Devletin güvenliğini düşünürüm. Bu nedenle ne olursa olsun Türkiye Kuzey Irak'ta bulunmak, bölgede hakimiyet kurmak zorundadır. Gelecekte Türkiye'nin bölünme olasılığı vardır. Buna meydan vermemek için adımları şimdiden atmalıdır."
General o sıralar bir helikopterimizin Amerikan çekiç güç kuvvetleri tarafından düşürüldüğünü ve kendilerinin de sıkça taciz edildiklerini de söyledi. Bir de bir manevra sırasında muavenet zırhlısının amerikalılar tarafından bombalanması olayı var. Orada da 5 subay ölmüştü. Bir söz var. Hatırladığım kadarıyla şöyle idi. "Ayı ile oynaşanlar birkaç pençe darbesi yemeye hazırlıklı olmalıdır." Tam olarak böyle değildi ama buna benzer bir şeydi.
General ve Türkiye Kuzey Irak'ta kurulacak bir Kürt devletine Türkiye'nin parçalanabilmesi açısından bakıyor ve istemiyor. Çünkü devletimiz Türk milliyetçiliği düşüncesi üzerine kurulmuştur. Tek çözümü oraya hakim olmakta buluyor. Ama güneydoğuda arapların da yaşadığı konusu hiç konuşulmuyor. Daha önce Irak varken Türkiye için Irak devleti bölecek bir tehlike unsuru mu idi? Hayır. Kürt devleti düşüncesi ise Birinci dünya savaşınadn beri batılıların kafasındadır. Amaç hala büyük bir güç olan Türkiye'yi küçültmektir.
Halbuki devlet ırk ayırımı gözetmeksizin bütün insanlarına sahip çıksa yani devlet kurmak isteyenlerin tabanını yok etse kuzey Irak'ta kurulacak bir Kürt devleti tehlike olmaktan çıkar. Yani emekli generalin düşünmediği başka bir çözüm yolu daha vardır. İster istemez Avrupa Birliği için yapılan uyum yasalarında bu konuyla ilgili birkaç adım atıldı. Ancak bu yeterli değil. Hayata geçmesi gerekir. Anayasamızda birçok demokratik madde var. Ancak ne yazık ki pratikte uygulanmıyor.
General bir şey daha söyledi. ABD gücünü kullanarak hukuku hiçe sayıyor. Güç hukuktan önce geliyor. Ben bunu daha önceden br toplantı sırasında farklı bir biçimde söylemiştim. "Hukuk güce göre belirleniyor. Kim güçlüyse onun istedikleri hukuk biçimine getiriliyor." demiştim. Üniversitede iken İngilizce derslerinden birinde bir makalenin konusu şu idi: "Might is right." Yani güç haklılık demektir.
ABD, ve AB, kendileri çok uluslu olmalarına karşın bütün ulusların bağımsızlıklarını kazanmaları tarftarı. Çünkü küçülen devletler güçlerini yitirirler ve bu büyük güçler karşısında kendilerini savunamazlar. Onların oyunlarını bozacak tek şey çok uluslu demokratik bir devlet olmayı kabullenmektir.
23.Şubat.2003