Grigory Gurkin

Ona, İnternet’te rastladım... Altaylılara ait sitelerde. Şimdi, “Altay” dedik ya, İzmir’in meşhur takımı gelir akla. Grigory Gurkin’i de, yeni transfer edilen Rus kaleci sanır bazıları.

yazı resimYZ

Ona, İnternet’te rastladım... Altaylılara ait sitelerde.

Şimdi, “Altay” dedik ya, İzmir’in meşhur takımı gelir akla. Grigory Gurkin’i de, yeni transfer edilen Rus kaleci sanır bazıları.

Rusya Federasyonunda, özerk bir devlet olan, Altay Cumhuriyetinden bahsediyorum. Gerçi, Putin’den sonra özerklik falan kalmadı....

Grigory Gurkin, bir Altay Türkü olarak, 1870 yılında Güney Sibirya’nın Altay bölgesinde, o zamanki adı ile, “Ulala” şimdiki adı ile, “Gorno-Altaisk” kentinde doğmuş.

1878-1883 yılları arası, Rus Ortodoks din adamlarının işlettiği bir okula gitmiş. Resim konusunda çok yetenekliymiş. 27 yaşına gelinceye kadar, "ikona" yaparak hayatını kazanmış. 1897 yılında St. Petersburg Sanat Akademisine girip, resim dersleri almış.

1902 yılında vatanına dönüp resim yapmaya başlamış.

Ben resimden pek anlamam ama, Altay bölgesinin dağlarını, göllerini, nehirlerini ve yerli halkın günlük yaşayışını yansıtan harika tabloları var.

Gurkin, 1917 yılında politikaya girmiş ve Altay Meclisine seçilmiş, 1918 yılında yapılan referandum sonucu Altay Cumhuriyeti kurulmuş. Devrimden sonra, tüm Türk toplulukları gibi Altay Türkleri de, Komünistleri desteklemişler.

1918 yılının Aralık ayında, bölgeyi işgal eden, Amiral Kolçak komutasındaki Çarlık yanlısı kuvvetlere esir düşen Gurkin, 1919 yılının Nisan ayında esaretten kurtulmuş.

1920 yılında, önce Moğolistan’a, sonra Rus partizanları ile Tuva Cumhuriyetine giden Gurkin, 1921-1926 yılları arasında resim çalışmalarını, o zamanlar bağımsız bir devlet olan ve SSCB’ye ancak 1944 yılında katılan Tuva Cumhuriyetinde sürdürmüş.

1926 yılında, SSCB’ye dönen Gurkin, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Azerbaycan’ı dolaşarak 1934 yılına kadar resim çalışmalarına devam etmiş.

1934 yılında, Stalin’in polisi tarafından tutuklanmış.

Suçu ise, Türk Milliyetçisi olmak!

1937 yılında, idama mahkum olmuş ve 10 Ekim 1938’de, Stalin’in cellatları tarafından, ensesine bir kurşun sıkılarak (Rus usulü!) idam edilmiş.

Gurkin, sahiden bir Turancı mıydı?

1921-1926 yılları arasında, "devlet memuru" olarak çalıştığı, Tuva Cumhuriyetinin, 1930’lu yıllarda basılmış pullarının üzerinde “Turan” damgası olduğunu görmüştüm.

Acaba 1930’lu yıllarda, Altay ve Tuva bölgesinde “Turancı” bir hareket var mıydı? Yoksa Gurkin, Stalin-Beria ikilisinin paranoyasına mı kurban gitmişti?

Gerçek ne olursa olsun, Türk Dünyası büyük bir ressamını kaybetmiş. İnternet’te, Grigory Gurkin’i tanıtan çok sayıda, İngilizce ve Rusça site olduğu halde, Türkçe tek bir doküman yok. Bendenizin yazdığı bu karalamanın dışında......

Başa Dön