Gene Tuhaf

o tuhaf aşk gecesinden geriye, masanın üzerinde faili meçhul kaldı şiir.

yazı resim

Usulca soydu kalemi kalemtraş.
Savruldu hafif bir solukta tüm giysiler, odanın dört yanına.
Kalem çırılçıplak, arındı tüm eski yazdıklarından.
Anadan üryan çiçek açmaktaydı en taze, en güzel bahara.
Çünkü tek hayali,
bir ağacın üstüne bahar yağmış dalı olmak.
Pervasızca,
sonunu bilerek.
Uzandı sere serpe kar beyazı kağıtların üzerine.
Kayboldu kalemtraşın karanlık dehlizlerinde.
Yakası açılmadık aşk sözcükleri döküldü dudaklarından avaz, avaz.
Duymadı kağıttan başka bir Allahın kulu.
Eridi, tükendi yavaş yavaş.
Kalem yok olup, kalemtraş körelinceye dek...
Dolu dizgin seviştiler, akşamdan sabaha.
Masada,
bir şiir, bir kağıt
ve bir kalemtraş buldu.
Akşamdan kalma şairdi adam.
Garip, ne sıra yazmıştı bu şiiri.
Galiba dün akşam karalayıvermişti.
Nasıl olduğunu bilmedi.
O adam
Yani şair,
Kalemle kalemtraşın seviştiğini de bilmedi.
Kalem de sevişirken kalemtraşla,
tükeneceğini bilmedi..
Bilmedi kalemtraş tüketeceğini.
Bir kağıdın bildiği,
o tuhaf aşk gecesinden geriye,
masanın üzerinde faili meçhul kaldı şiir.
Şairin yazmadığını hiç bilmediği.

Başa Dön