dün gece
sen
yorgun gözlerinle
ayışığını beklerken
ben,
sokaklara vurdum kendimi,
seni aradım...
birileri
sokağımı çalmıştı,
yerine,
derin,
karanlık bir kuyu bırakmıştı
düştüm...
.
bilmem
yıldız varmıydı senin gecende,
yine öylemiydi;
gözlerim gibi;
bir yumulup
bir açılan...
.
hiçti dün gece benim gökyüzüm
birileri
katranla boyamıştı
düştükçe dokunuyor,
dokundukça bulanıyordum...
bulandıkça karanlık!
evet,
dün gece
korkunç,
kapkara bir düş-tüm...
.
dün gece
bir karanlık
bir kuyu
bir yusuf'çuk
ve
en aç
yarasalar asılmıştı
tüm yelkovanların üstüne
zaman
sensizlik kadar ağır
ben,
sessiz karanlık / lara düş / tüm
bir o kadarda korkak...
.
"senin ayışığı vaktindir şimdi" dedim,
"şimdi,
şu anda,
buğulu gözlerinde
utangaç nilüferler"...
ve
ben
bu gece yusuf/cuk'sam kuyularda eğer
senin gözlerindeyse nilüferler...
bana nilüfer gerek...
.
.
.
sonra
senin ayışığı tanrın
tuttu elimden,
elleri sendin...
...
ben;
yusufçuktum;
kuyular firarisi...
sen;
dingin sularımın utangaç nilüferi...
...
a&m
![yazı resim](/storage/cache/images/96c9aeda48a50329e449a38679eb3267_poetry-love-and-romance.webp)