Doğudan Göçen Dünyalar

Bir infial koptu Doğudan. Büyük bir isyan gibi, Bir kutlu sefer gibi, Daha yağmurlar yağmadan, Sular yükselmeden, sel olup aktı Doğu..

yazı resimYZ

Bir infial koptu Doğudan.

Büyük bir isyan gibi,

Bir kutlu sefer gibi,

Daha yağmurlar yağmadan,

Sular yükselmeden, sel olup aktı Doğu..

İnsanlar sahipsizdi orada, yoksuldu.

Akşam serinliğinin asma altı damlarında

Kaçak çaylar yudumlanan reyhanlar,

sirenleri, uygarlığı ve huzursuzluğu birlikte çağrıştıran

fabrikalar, limanlar yoktu Doğuda.

Yoksulluk, Doğuyu bıktırdı, usandırdı.

PKK hayali olan gençleri mahvetti.

PYD yaşlı, genç, kadın, kız çoluk çocuk demeden halkı katletti.

TAK ülkeyi kan gölüne çevirdi.

Gündüzler gecelere katıldı suskun odalarda,

Düşünce coğrafyayı aştı.

Zor kararlar verildi, vatanı terk etmek,

Hatıraları hiçe saymak, hasreti felsefe edinmek bahasına.

Doğuda halk göçe zorlandı.

Yatağından taşan seller gibi, Batıya aktı Doğu insanı.

Unutulmuş bir galaksiden yıldız yıldız dünyalar göçtü bilinen galaksilere doğru.

Diyarbakır, Şırnak, Siirt, Mardin, Cizre, Silopi uzun ince bir yola düşüp geldiler.

Kimi İstanbula, kimi İzmire, kimi Adanaya, kimi, Bursa ve Ankaraya

Gelirken yanlarında sadece bakır kaplar, yorganlar, yaygılar, değil;

Gündelik alışkanlıklar, töreler, ağıtlar, türküler, inançlar, öfkeler de birlikte taşındı.

Artık Batının her semtinde yeni Doğular kuruldu.

Sokak sokak, mahalle mahalle Doğululaştı Batı!

Sinemayı tanıdılar, sahilde yürüdüler, ormanda mangal, vapur da çay içtiler.

Türkçe şarkı ve türkü dinlediler.

Lakin yine da Batılı olamadılar

Batının vahşi uygarlığına, yalancı ışıklarına, yabancı kelimelerine alışamadılar bir türlü.

Sıkıldılar

Doğu boşaldı.

Kahrolasıca terör yüzünden.

Kahrolasıca HDP yüzünden.

Kahrolasıca yanlış siyaset ve politika yüzünden.

Kocaman şehirler sessiz ve ürkütücü köylere çoktan dönüştü.

Suskun Doğunun camileri, sokakları, evleri..

Tek ses var o da sokakta açlıktan kıvranan kedi köpek ve mermi sesleri..

Doğu dertli, doğu sızılı, ve üstüne bir de insansız artık!

Ülkenin yolları, her zamankinden daha fazla eskidi:

Dil, yeni kelimelerle cümleler kurmaya başladı;

Filmler, yeni kahramanlar buldular kendilerine,

Müziğin ritmi ve motifleri değişti.

Kimileri için, ülkeyi çıkmaya sürükleyen bir sorun,

Kimileri için yeni fırsatlar,

Kimileri içinse bir eğlence oldu Doğu göçleri.

Yöneticiler yönlerini şaşırdılar.

Doğuda yönünü bu yüzden değiştirdi.

Batı endişeli.

Orta coğrafya kararsız..

Doğu insanı, boynuna bir zincir vurulup sürüklendi.

Toprağını, tarihini, aşklarını, bırakıp geldiler Batıya.

O kendisi gelmedi, gelmeyi istemedi.

İster miydi hiç?

Ülkenin yazgısı, bu toprağın insanının yazgısı çekti onu Batıya!

İnsanlığın iflasıyla, zulümle,

Cumhuriyetin yanlışlarıyla, HDPKKnın zulümleriyle göçtü Doğu.

Göçmedi, sürüklendi, süründü..

Şimdi adalet sıfatıyla onurlanmış bir el,

Dengeleri tekrar kurup, yönleri tekrar yerine oturtuncaya kadar,

Doğu fert fert, şehir şehir, dünya dünya göçecek Batıya!

Göç, Doğunun bir başka adı oldu.

Gönülsüzce konmuş, çileyle eş anlamlı

Başa Dön