Dilek Mezarlığı

yazı resim

Ben bu satırları yazarken sen çok uzaklarda öleceksin!
Adımı ölüm koy, her öldüğünde beni hatırla...

Dilek dilendiği kadar vardı
Ve ölüm
Yaşandığı kadar…

Tanrı ölümü düşürdüğünden hayata
Kan duman yaşanan
Bu O’nun beceriksizliği (!) değil
Dilek dilenmeye eğilmediğinden
Ölüm duman direnen
Yazgı (!) bu değil

Vakit ölüm üstü şimdi
Ki ben ilk kez yaşamıyorum bu seferi
Dölyolundayken başlamıştı ölüme kalım yarışım
Ve zafer bayrağımı sallayarak düştüğümde ana rahminden
Vaftiz edildim ölümle

Binbir ölüm heceleyerek söktüm okumayı
Ve yalnızca ölüm yazmayı öğrendim
Yaşamayı değil belki
Ölmeyi kendim seçtim

En çok Azrail’i kıskandım
Aynı zamanda her yerde nasıl olabiliyordu
Bir görüş vaktinde elbet soracaktım bunu
Ama ölmek en çok anneme yakışırdı
Azrail’i reddeder
En şık ölümleri giyer çıkarırdı
En son babam terk ettiğinde öyle bir öldü ki
Bir daha ölecek hali kalmadı

Oyunlarını bir tekmeyle yarına atmış
Çek defterine yazılmış baba sevgisiyle büyüyen
Eli yüzü ölüm kokan bir çocuktum
Hayata sıkı tutun demişti annem
Acısın avuçların, kanasın
Bırakırsan
Ölüme düşersin
Çalakalem düşler doğururken şiir şiir
Toprak kanar diz(e)lerin
Durduramazsın

Esrik no(k)taların kendini astığı bir şarkıda
Dilime yapışan nakarat şimdi ölüm …
En şuh yalanları takarken saçlarıma
Sırtımı dayadığım masallar taşımıyor beni
Ne kadar bağlıysam yaşadığıma
O kadar söküldüm
Hayat tutuyor olur olmadık
Kanla karışık ölümler kusuyorum
Aşırı gerçek kaybeden tüm dileklerimi
İçimde saklı mezarlığa gömüyorum
Kendi mezarıma...

Öldüğüm dileğimi sorsaydın;
' Baba ' derdim ...
' Öldüğümde beni içine göm! '

Dilek Akın

Albania '2007

Başa Dön