yangınlara vurulmuş bedenlerin kızıl yalnızlığına ortak yıldızlar
duraksız nefes alışların duvarlara sinen kokusunda saklı
isterik bir sıradanlığın savrulan kahkahası
doygunluğuna bir kala bitmeyen doyumsuzluklar kapıda
buselik makamında inleyen sözlerden süzülen arzu
al yazmalara basılmış boncuklarda şehvet
zalim bir gece yarısı yarasına sıkılan bir kurşun daha
sakinliğin dilbaz duruluğu soyunmuş urbasını
şeffaf iç çekişlerin durdurulamaz baskısına vurulmuş duvarlar
veryansın eden yatakların dağınık dilleri
kıvırdıkça dökülür damlalar intihar eder ışıklar
raksına tutulan sevişmelerin ıssız sadeliği
sözcükler sessiz/sesler sözcüksüz
fırtınalar ateşten...daha gece bitmedi