tutsak mahkumların
umuda tutunmasından başka nedir ki
kıran kırana bir savaşın içinde
yaşama bağlanmak
ne aşk hüküm sürüyor
ne dostluktan eser var
koca bir hengame içinde
nereye olduğu belirsiz bir koşuşturma
yıllanmış küllerin arasında
iğreti bir elbise dikilmiş üzerimize
çıkarıp atmak ne mümkün
ve tanrı
kuşanmış kılıcını
kesiyor önüne geleni
sonra suçlanıyor Azrail
kan götürüyor her yanı
dökülen -o en kızıl- gözyaşları
vuruyor kıyılara hırçın denizlercesine
yürek ‘adamakıllı’ yaralı
lanetlerin uçuştuğu gökyüzünde
sıkılgan kanat çırpınışları
ve aşka sürülen özgürlük
eş değer ölüme
ölüm…hiçlik
sonrası...
muamma
ey özgürlük
ey aşk
boşuna mı koştum peşinizden öyleyse
bunca yıl koskoca bir yalan mı
ve söyleyin bana
bundan böyle
yarın olur mu
giderken hiçliğimde
yanımda ölüm meleği
biliyorsun
kazanacak bir kez daha
tanrı
yüreğindeki savaşı
…
Atilla Güler
] ]