Camel' 25

yazı resim

Kemirilmiş yapraklar ve çiğnenmiş tütünler eşliğinde
Üslubun da ağız kadar yanıldığı kitabın
önsözlerinden bir söz
ve usturanın sıyırdığı bir hayat mahzeninin
güler yüzlü görüntüsü
ve akis
ard arda yapışırken Kâbe anahtarına;
minnetin boyunduruğunda çılgın bir devin
amaçtan yoksun gölgesi cinnete dokunurken,
Yaşlanmışlığın yaşamakta bırakltığı buruk acının
titreyerek gömüldüğü
zamandan çekilen dakikaların pazarlandığı
bulutun buza kestiği
emsalsiz bir dünya günü,
mazinin neşredilecek onca posası dururken seğirmelerde
fiyakalı bir gerçek, hizaya dizdi herbirşeyi
dinletti mahzun öfkesini umarsızca.

Kanın gövdeden aktığı yerde
tam o yerde,
Kutsal ve levhi mahfuz yan yana
özün yarasına merhem biçiyordu.

Manzara, posasız bir rengin kalbe fışkıran arseniği gibi
İn ve cin topyekün ayaktayken gölgelerine takılan herşey
kutsamanın bakire kalmışlığı kadar göz önünde.

Suretlerin dili de damağı da için için
kinsiz yalanlar savuruyordu
Hükumran lisanınca herşey biliniyorken
yaşanıyordu tüm bunlar
kalbi, cesetler taşıyordu henüz
ve var olmak yakındı varlık olana
herbirşeyin geri dönmesi ne kadar yakınsa
o kadar yakındı.

parantezler açıldı lisan dilinde, ardı sıra
in ve cin, belledi hükmünü
yakıldı tutanaklar ve yol açıldı tam önlerine
adımlar kutsandı
ve belirmek doyumsuz kaldı yeni bir zamana kadar. .

emsalsiz bir dünya günü
ay ışığını sıyırmış bakıyordu
bir sus düştü.

Başa Dön