niyetlendiğim her düş kapanı sonrası
uykulara zerk olmuş sevda
sırtını dönüp
ağrıdığını söylüyor
başının
karanlık koridorlarda sessizlik
bulunmuyor sıcaklık
kanepelerin ıssız kucağında
kızılca bir yalnızlık kopuyor
odamın kıyametinde
başa düştü iş yine
kırıntıları alıp elime
uzanmalı görünmeyenin ötesine
yakıp hüznü tutuşan bir ateşle
şiirsel bir şehvete düşme zamanı şimdi
yüzümde aşk…meşk
göklere çizdik birlikte gözlerimi
yıldızlar doldurdu geceleri
yakamozlarda fosforu sevdamın
ateşimle yanıyor dünya
ben/yılgın ayazdayım