Annem

yazı resim

Vita yağı kutularına dikilmiş sardunyalarımız vardı bizim
Herbiri yürüyen bir masal obur tavuklarımız
ve naftalin kokardı yorganımız,yastığımız
Annem..
Sen gittiğinden beri, bir ben yaşıyor bende
köpek gibi yalnız,köpek gibi arsız..
Kireçli duvarlarımıza ne zaman değsem üzerim toz olurdu
Her öğleden sonra sanayağlı ekmek yapardın üzerine toz şeker ekerek
Annem,senin gidişini almıyor aklım
Yaşıyorum evet,hergece tonlarca acıyı öğüterek.
Topukların çatlamıştı koşturup çırpınmaktan
Maltızı yaktığında dünya güzeli gülerdin kucak dolusu
Herşeyi yalnız bırakıp gittin
Tüm düşlerim sensiz hepsi kusmuk kokusu
Dut ağacımız vardı arka bahçemizde
Dutlar dökülürdü her yaz avuç avuç
ve obur tavuklarımız yarışırdı dutları yemek için
Annem..
içimde kocaman bir yanıksın şimdi
Bir kaza,bir intihar,bir ihmal bekliyorum
Senin yanına gelmek için
Tahta parmaklıklı balkonumuzda çay içmeni
renkli orlonlardan küçük kirazlar örmeni özlüyorum
Obur tavuklarımız bile işitahtan kesildi sen gideli
Uzun saçlarımı tarayıp örmeni özlüyorum.
Evdeki ayak seslerin yok artık annem
Mavi gecekondumuz ıssız,sessiz,terkedilmiş
Sardunyalarımız soldu
Patiskaları kim işleyecek şimdi sabırla
Ah annem..
Ne olur sen de beni hatırla
Elimden tutup parka götür beni
torbamızda bir şişe su ve sanayağlı ekmekler
Yokluğun bir ayı pençesi gibi yardı yüreğimi
Annem..
Son bir kez daha sarsaydın bedenimi
Bir battaniye içinde girdiğin hastaneden
Bir tabut içinde çıkardım seni
Dünyalara sığdıramazdım hani ben seni
2 metre bir yere bıraktım seni
Vita yağı kutularına dikilmiş sardunyalarımız vardı bizim
Siyah beyaz televizyonumuzda Ayhan Işık'ı izlerdik
Çekirdek çitlerdik tek kanallı televizyonun tekelinde
Annem..
Öyle bir boyuta geçtim ki artık
Acı çekmenin çoooook ötesinde
Demir bir leblebiyi öğütmeye çalışıyorum
Mavi gecekondumuz yıkıldı, dut ağacımız kesildi
Obur tavuklarımızla çoktan ladesler çekişildi
ve kimse maltız yakmıyor artık.
Sanayağlı ekmek de yemiyorum artık,yiyemem boğazıma takılır.
Annem..
Eteğinin yürüken çıkardığı hışırtıyı bile özlüyorum
Her zaman ters dönmüş çoraplarını
Al al olmuş yanaklarını,mürdüm çekirdeği dudaklarını özlüyorum.
Koca bir tencerede kaynattığın şehriye çorbasını
ben uyumadan önce anlattığın domdom böcek masalını...
Sen, mutlluluğumu da alıp giden en güzel hırsız
Sen gittiğinden beri bir ben yaşıyor bende
köpek gibi yalnız,köpek gibi arsız..

]

Başa Dön