06 ekim 2011 PERŞEMBE
11.55 EvreninYatışmazYapısı 14.01
Abdulkerim Suruş
Bir daha Bismillah../..Sana mahsus../..Bir yol../..Senin içinde../..Senin için../..Seninle..
Hepimiz içlensin için.
Sende.
Bir ve beraber bir içleniş için.
Bizimle.
Aşk’a dair../..Aşk içre../ Aşk içün.
Biz ne’dir bilir misin sen.?
Ey.!
Ne kimse benzer sana ne benzersin kimseye.
Nesne nesneye özne özneye fiil fiile öykünür beli amma yine de benzemez hiç biri ..
Yekdiğerine..
Yarattıklarına benzemeyenin benzersiz yaratımından armağan bir sen bir ben bir biz.
Onlar –ötekiler-yoktur essah alemde ey ahi.!
Bizin farkında olanlar bilir ancak nedir bu hareket-i cevheri..
Molla Sadra’dan mülhem.
Sen.!
Ey rahmet sağan rahmet ağan rahmet yağan yolcu.!
Refik-i resul isen.
Kendin yürüyeceksin kendini../..Biz’i.
Üzmeyeceksin kendiliğimizi..
Taşınmayacaksın..Taşıtmayacaksın..
Taşıyacaksın.
Ve yaşayacaksın böylece bizi../..İçimizi..
Aşk ile bir dahi ya Allah.!
Ol risalet koltuk değneği değildir.
Keza yol azığı da.
Yiyeceksen kendini yiyeceksin.
Doyacaksan kendine doyacaksın.
Yemeyeceksin yoldaşlarını.
Kendine iyi bak../ Kendi omuzlarında yüksel.
Konuş kunuşabildiğin kadar.Kendinken.Kendindeyken.
Biliyorsan susma.
Dinle dinleyebildiğin kadar.Kendiyken.Kendindeyse.
Bilmiyorsan konuşma.
Tarzını yaşa ../..Bu yeter.
Ne çağır ne bir çağrıya ayartıl.
Sürü saçmalıktır.
Tarzlarını yaşayanlar biz içre essahtan varolabilirler .
Varoluş eksistansiyalist-ekstrem-bir duruş değildir .
Savruluştur ancak.
O lacivert geceye.
Kaçma yolcu.!
Sürüye rağmenliğin hasımlığından değildir.
Has duruşundur seni sürüye hayırsız bize hayırlı kendine rahiym kılan.
Ebruli güzel kılan.
Tek başına yaşanmaz evet ama.
Sürüdeki tıklım tıklım yalnızlığından yeğindir kendindeki sereserpe biricikliğin.
Kendi evrenimizde kendi kalabilmeyi başarabilmiş dostlarınla kendin olarak yaşamak.
Bizce.
Hepimiz içindeki kendince.
Muhalefetün lil havadis.!
Esenlik yurdunda.
İtret ül Misk…
Koynunda.
Kar tanelerine bak.
Tarzın gibi y’ağıyorlar ağıyorlar kapanıyorlar işte yeryüzüne..
Yer kapma kaygusuyla yarışmaksızın birbirleriyle.
Her birinin düşeceği yer de bellidir kapsayacağı yer de.
Kapsanırlar böylece kapsayarak yeri.
Kapışmaksızın hınc u hışm u nefret ile.
Yer’i.
Yer’in seni de çeker ve kapsatır da sana kendini../.. Kapsayarak seni.
Bu ne senin işgalindir ne Yer’in yapışması yakana.
Uyum savaşım gereksemez../..Adam gibi bakana.
İğrenir üstelik..Kusar lacivert gecelerin yabanıl kıyılarına..
Kendi adına kendi aşkına savaşılmış olsa bile.
Çatışmaya; itişip kakışıp kapışmaya yaslandırılmış diyalektik; kabil kafası ahmaklığıdır.
Biz’i katleden kafadan uzak dur yolcu.!
Çekileceğin ana hazırla kendini.YERİN BELİRSİZ DEĞİLDİR.
Sakın kirlenme.!
Kirletme de.!
Sabretmeyi bil.
Sabr ol.
Vahdet-i Vücudun secdesinden ala secde yoktur..
Kar taneleri yere kapandıklarında kardır.
Secdeye kapandıklarında kardır kar taneleri..
Parça perakende müntehi bir boşlukta savrulurken kendi başlarına.
Değil.
Salat-ı Cum’a nedir bilir misin sen.?
Yolcu.!
Otursan../..Hiç kımıldamasan./..Tınmasan bile..
Bulur seni o tını.
O’nun tınısı.
Yolcuysan eğer.!
Ve alır götürür seni kaburgalarının arasından çekip sıyırarak seni..
İsis’in ülkesine.
Zirvesindeyken bile ../..O malum iç sıkıntısı hışmının.
K’Pax..
Wesselam..!