Ruhsal tahribatlar, belirsizlikler, bekleyişler, erişememek, tam olacak derken yarıda kesmek. Keşfedilmemiş hayal gücünün eseri bütün bunlar. Belki de henüz keşfetmemenin tatlı dürtüsü ile acının üstüne gitmeyi öğreniyorsun. Boşluğun içindeki ısrarlı arayışlarının sonuçlarını alacaksın.
Sonunu bilmediğin bu dolambaçlı yolda olduğunun bilincinde, zevkin acının tohumlarıyla beslendiğini görerek yönünü çizmeye başladın. Gittiği yere kadar gitmek hayatın ta kendisi değil midir zaten? Bu yolda dilinin ucuyla değdiğin anlık tatların verdiği haz ile hayata ne ölçüde bağlanırsan kardır senin için.
Tabi ki de tercihin kalıcı zevkler uğruna acıya katlanabilmek olacaktır. Zevke varmak için ödenecek bir bedel varsa bu, acıdan başkası olamaz. Akametin ağırlığının altında ezilen bedenindeki acıya karşılık ruhunu şeytana satmaktır belki de çaren. Zevke giden her yolun mübah olmasının algılanmasından öte bir meşruluktur bu. Bu leziz, kışkırtıcı, hayatın sakıncalarından doğan acının zevke nail olması kadar alelade bir durum yoktur.
Sırdaş yalanların ruhsuz ruhlarındaki bambaşka dünyasında farklı tat, farklı heyecan arayışlarında gizlidir acı ve zevk. Kah gerçek yaşamda kah düşlerde saklıdır. Olağan bir sırayı (istek, arayış, buluş, acı, zevk) takip ederek avucunun içine alıverir seni. Kurtulmak için yeltenirsin ama faydasız debelenmeler dışında bir şey göremezsin. Sonra bu çektiğin acının da zevke ulaşmak için var olması gerektiğini kavrar, tadını almaya bakarsın. İşte o an idrak ederek öğrendiğin hayat işleyiş biçimi ile anahtarı bulur ve kapıyı açarsın.
Nihayet içerdesin. Aynı anda hem tarifsiz bir acıda hem de zevkin doruğundasın.
Birbirinden ayrılamaz bu ikili, iç içe geçmiş tavrıyla kabullendirir artık sana kendini.
Ölümsüzlüğün iksirini tatmışcasına vazgeçilemez bir etki yaratırlar. Kahrolası yaşamın salt bahtiyarlığını yakalatır bu zıt çift. Acı çekmeden zevke varmak imkansız gibi. Zevk gibi yaşamı yaşanır kılan bir çok şey saf acının ortasından geçer, ondan doğar. Tutkuya giden yol sırayla acı ve zevke uğrar. Hayat hem acı hem de zevkli. Doğmak acı, yaşamak acı, ölmek acı (kim bilir belki de zevkli)…