yaslandığın kelepçeli bir fikir
adsız bir şiir
yaslandığın,
ıslak tapınakları gözlerimin
önce bir sevdaya tutulmalısın
tutmalısın ufak bir hüznün ucundan
içindeki iblise dil dökmelisin
üç adım Paris beş adım memleketse hasret
susmalısın acını milyon kere
cevapsız bıraktığın sözler
dönünceye dek sahiplerine
unutmalısın
gözlerini astığın oynak hedefleri
duru bir su gibi akmalısın
başını koyduğun yere
umut kayan bir yıldızdır gökte
yıllar yersiz yurtsuz birer göçebe
ah ! nasıl bilirsin :
kaç ip yağladığını gençliğime...
ben,
uzattım düşlerimi çiçek açmış bir gömüde
şartlı ve ağırbaşlı ruhumu sattım gecene
ben,
yaşadıklarımı bağışladım dinine
güle..güle !