Elimi Tut

en ergen çağımızdan geçti çocukluğumuzun hırsızları

yazı resim

en ergen çağımızdan geçti
çocukluğumuzun hırsızları
bir bedenlik çukuruz şimdi tekil ütopyalarında
büyüdük siyah beyaz acılarla
küçüldü başkaları..
hiçbir parçası olmadık tutkulu sevdaların
bırak bu masalları....

biz, iki kırmızı balığın akvaryum yalnızlığıyız
çarpıp geri döndüğümüz o kırılgan nesne bile
dayanır bize
sustukça ; sallandırırız hayalleri yağlı bir ipte
konuştukça ;
dudaklarımıza iner gözlerimizdeki ıslak iniltiler
acemi birer yontucu oluruz birbirimize.
-kim saklar bizi geçmişinde-

acılı anne suretleridir uykularımızın bölücüleri
faili meçhul ilk gençlik hevesleri
boynu kırık filizleri, bonzaileri ülkenin
yani ülkemizin
hiçbir masalında yer verilmeyen devleri
(ki, mavi gözlüydü biri,
istediği iki adım çınar gölgesiydi)
-geriye dönmez, dönmedi sıkılan hiçbir sevgi-

bilirsin;
köprüleri atmakla
köprüden atlamak aynı şey değil
duvarları boyamakla, yıkmakta öyle
dökülme mevsimidir sonbahar
aşı zamanı hiç değil!

gidersek ;
italik duruşlarımızla
ucuz kağıtlar üstünde iki söz
kalırsak ;
etimizde maskeli piranhalar
düşersek ;
tükenir hava, söner köz...

peki ne demeli ?
...
ağlasak ayıp olur mu doğanın verdiği ruha
ağlasak yeşile dönermi sarılar
dağılır mı efkar..
...

elimi tut, yanalım biraz
belki bulurlar izimizi
yakalım gövdemizi belki görürler bizi
ya da bir ıslık çalalım memleket üstüne
ağarsın gökyüzü

yağarsak ;
yeşeriri filizler, açılır gök, boy verir sevda

yazarsak ;
dirilir hisler, büyür güneş, düşeriz aşka

yanarsak ;
biter acı, çıkarız aydınlığa

elimi tut !

Başa Dön