İstanbul

Sana kaç kere gelmek isteyip de, gelemedim İstanbul, / Kaç kere...

yazı resim

Sana kaç kere geldim istanbul,
İkindi rüzgarlarında.
Ya da sabah ayazlarında,
Kaç kere soğuğunu içime çektim.
Her damla yaşta,
Biraz senin tozlu yollarından,
Biraz benim yaşlanmış dudaklarımdan akıttım denizlere.

Sana kaç kere geldim İstanbul,
Kaç kere elini tutabildiğim bir dost gibi,
Omzunda yatabildiğim bir anne gibi,
Kollarında uyuduğum bir sevgili gibi,
Arzuladım seni.
Tüketilen her uzun yolda,
Aşılabilen her problemde,
Karşımda gördüm seni.
Yaşanmış tüm korkulara rağmen
İçimde biraz daha büyüdün.
Büyük gürültülerin içinden sıyrılıp,
Kaç kere içime çektim seni.
Her uzun günde biraz daha özledim
Biraz daha uzaklığını hissettim.
Ezberlediğim her tozlu yolunda,
Senin kokunu duydum hep.
Serin bahar sabahlarında kollarımı açıp,
Nefesimin yettiğince soludum seni.

Sana kaç kere geldim İstanbul,
Kaç kere ağladım kuytu köşelerinde,
Yitp giden aşklarımın arkasından
Kaç kere söylemek isteyip de
Söyleyemediğim cümleler dilimn ucunda sıralandı birer birer
Ve kaç kere dökülemeyen yaşlarımı sildim
Lodos rüzgarlarında.

Sana kaç kere gelmek isteyip de gelemedim İstanbul
Elerimi uzattığım her anda
Biraz daha uzaklaştın benden.
Tam yakalamak üzereyken kaçırdım seni
Kirli camların ardından seyrettim seni yıllarca.
Yaşlanmışlığıma,yaşlanmışlığına aldırmadan
Sevdim seni.
İçimde hep bir ümit,
Gözlerimde her bir damla akıtılamayan yaş,
Yarına ulaşmaya çalıştım çelimsiz halimle.

Sana kaç kere gelmek isteyip de gelemdim İstanbul,
Kaç kere...
]

Başa Dön