Selin Arslanoğulları

Onuncu Enerji - Bölüm 3

Ve şimdi, Jordan’ı müzikal yeteneğimle ve gayet sıradan olan çekiciliğimle etkilemem gerekiyordu. “Ah Tanrım, lütfen biri George ve Gerard’a akıl fikir versin!” Belki onlar bu iş için doğru insan olmadığımı göremiyorlardı ancak bu, hayır deme hakkına sahip olmayan ben’i tümüyle rezil olma utancına itmemeliydi. Haksızlık, diye düşündüm ve

Onuncu Enerji

Benim adım Zoe. Ve ben, insanları doğaüstü yaratıklardan koruyan bir şirkette çalışıyorum. En iyi arkadaşım ‘Monster’ adını verdiğim silahım ve normal bir günüm, yoldan çıkmış perileri, vampirleri, kurtadamları, ogreları ve aklınıza gelebilecek ve adını bile duymadığınız binbir çeşit güçleri olan varlıkları avlamakla geçiyor. Kendim de bir doğaüstüyüm. Toprak,

Maddenin Pesinde

futursuzca yalan soyluyorum. yuzume taktigim maskeyle hilekar bir kumarbaz gibi karisiyorum kalabaliga... bildiklerim cehaletle yontuluyor ve cahil cumleler tum gunumu sarmaliyor.

Sakın Unutma

Düşünebildiğinden büyük davranan asla adam olamaz. Edepsiz fikirlerini zehirli bir dille harmanlayanlar bugün kendini kral gibi görse de sonunda şaklabana döner. Ve bugün onu pohpohlayan hayat yarın sırtını çevirince suçlayacak kendisinden başka kimse kalmaz. Kalbinde binbir pişmanlıkla, düşer kral tahtından aşağı.

Renkli, Keçeli Kalemlerim

Şekil şekil bulutlar vardı sarı gökyüzünde. Lolipoplar pembe çimlerin arasından uzanırdı.Ağaçlarda her çeşit şeker yetişirdi ve süt kokardı nehirler. Pürüzsüzdü. Hevesliydi. Neşeliydi. Rengarenkti.

Bir Harf Binlerce İğnesini Batırır Tenine

Duymak istemeyen kulaklarda sözcüklerin pas tutar. Ve güvendiğin kararlar seni sırtından bıçaklarken işsiz beyinler düşüncelerini kötüler. Benim dediğin her ne varsa yok olup gider değer bilmeyen gönüllerde. Ve aklını çeler öfke, sabır seni terk eder, asılıp kalırsın kendi kelimelerinle.

Ben Buradayım...

Neden tam hissetmeye karar verdiğim anda, hislerim boşluğa düşüyor? Neden birileri o taşı kırmaya çalışıyor ben içinde kalmaya inat ederken? Ve tam inadım yıkılır da elimi uzatırken geri çekiliyor?

Kimim Ben?

Beyaz bir duvar düşünün. O duvara bakan herkes aslında farklı bir şey görür. Kimisi için o sadece beyaz bir duvardır. Kimisi için ise kırık beyazdır. Bazıları malzemesini, üzerindeki tekstili fark eder. Bazıları ise duvarın boş olduğunu. Birkaç insan vardır ki o duvardaki ufak vida deliklerini fark eder. Bİr

Bomboş Gözler

Hayatım zamansız ve belki bir o kadar da hatalarla dolu. Sözcüklerim çalınmış, gözlerimse siyah birer çukurdan ibaretler. Yalnızlığa doğru ilerledikçe beni kötülüyorlar. Onlara bakmak istemiyorum. Onları görmek istemiyorum. Onlarla görmek istemiyorum.

Yalnızlık Elbiseleri

Çığlıklarım müziğin ahengiyle, duruşlarım özgürlüğün nihai yüceliğinde...Yapay safsatalarla dost binbir suskunlukla. Düşünüyordum düşünemezken. Biliyordum tamamen bilgisizken. Haykıramıyordum yine de

Karma

Bir insan oldum en sonunda naif ve gerçekçi
Yarı uykuda bir kişiydim, hatırlayamayan geçmişi.
Otların üzerinde zıpladım, ezdim çiçekleri
Ağaçları tekmeledim, öldürdüm böcekleri.
Sonra kuşları avladım, kedilerden nefret ettim ve vurdum köpeklere, sanki bütün bunlar birer güç gösterisiymiş gibi

Mirasını Yok Et ve Alay Et

Hayat elvedalarla döşeniyor... Ruhlar paramparça oluyor alaycılığın ötesine... Fikirler çalınıyor, sözcükler artık bir anlam ifade etmiyor. Gölgeler uslanıyor, yazılar yazılmıyor, düşünceler söylenmiyor, yalnızlık gittikçe daha çok artıyor

Hayatın Uzun Labirentleri

Hayatın uzun labirentlerinde dolaşmıştı yaşlı ruhu. Hataların damgaladığı yüzlerce hayal kırıklığıyla adımını atmıştı yaşama. Olgunlaştıkça öğrenmiş, öğrendikçe yalnızlığa düşmüştü. Ve şimdi, bir zamanlar hovarda olan yüreğinde bir melankoli, kıpır kıpır

Başa Dön