Kulağa Ne de Hoş Gelir; Sil Baştan!
Sil Baştan! derken yeniden başlamakla sınırlı kalmayacak hiçbir şey, yeniden yaşamaya başlamak olacak öğrenilmişlerin unutulduğu gölgede.
Sil Baştan! derken yeniden başlamakla sınırlı kalmayacak hiçbir şey, yeniden yaşamaya başlamak olacak öğrenilmişlerin unutulduğu gölgede.
Görsel belleğin diri dünyasında yaşanmış ve yaşanması ümit edilenler arasındaki çekişme hiç bitmez. Öyle ki insanı alır sürükler zamanın sonsuz algısında. Kendini alamaz, zaman zaman kaptırırsın büyünün hoş ritmine. Dans eder gibidir tüm figürlerin hareketleri, yumuşak bir koşulsuzluk hüküm sürer.
Şarkılarla ağladık, Şarkılarla güldük, Şarkılarda ayrıldık, Şarkılarda üzüldük şarkılarda hayat, şarkılarda ölüm, olursa olsun
Bugün 2 Temmuz 2013, Madımakta yakılarak öldürülen aydınlar katliamının yirminci yılı bitti. Böylesi bir günde bir sokak köpeği beslemeye çalışırken yaşadıklarımı neden aktardığımı düşünenlere bir kaç cümle...
Evet, her şey ağaçların sökülüp güzelim Gezi Parkının; ruhsuz, betondan yapılmış bir AVMye dönüşmesini engellemek için başladı. Farklı dünya görüşünden yüzlerce genç insan peşlerine yaşça büyükleri ilk defa bu denli kısa sürede ve etkili bir biçimde takabilmeyi, kendi saf ve çevreci söylemlerine katabilmeyi başarmışlardı.
Kavramlardan bahsedebilmek için insanın otuz beş yaşına gelmiş olması gerekir. Onun öncesinde kavramlardan bahsetmek, soyutlama yapabilmek doğal olarak mümkün değildir\*
Benim gibi her duyguyu ya da algıyı bir koku, bir nota ya da bir renkle kodlama merakı olanlar bilirler. Her mevsimin bir rengi, bir kokusu ve ritmi vardır. O koku, renk ve ritm mevsimin ruhunu tanımlar. Ve o ruh insanı kendi doğasına uygun sarıp sarmalar.
Mekanların, akışkan olmaktan çok dalgalarla hareket eden zamanın hangi noktasında durulup bakıldığı önemsizleşmiş, insanın insanı arayış öyküsünde... Dünyanın koca bir sahne gibi algılanışı sadece ortam değiştirip, aynı kalmış özünde.
Yazma yetisi insana verilmiş en büyük ödülken, diğer taraftan sonsuz bir yalnızlığı gerekli kılışı çok acımazsız geliyor. Akademide öğrenciyken bir Hocam şöyle demişti; Hayatta bir şeyi istiyorsanız bir başkasından vazgeçmelisiniz. Hepsi birlikte olmaz.
Peki nerede aranmalı? Belgeler nereye aitler? Burası neresi? Kıbrıs değil mi? Kıbrıs’la ilgili belgeleri neden başka bir yer de aramalı insan? Yoksa; arşiv belgeleri, tarihi eser ve kültürel mirasata mı göç eder? Sadece insanlar değil midir göç eden? Ettiklerin ne olur? Ne yaparlar gittikleri topraklarda? Ne zor sorular
Dostluk, sihirli bir sözcük… Bu sihirli kavramı ne de güzel anlatmış usta şair; Dostluklar Irmak Gibidir şiirinde… Benim dostlarım tam da şairin tanımladığı gibi… Renk renk, çeşit çeşit ve iyi yürekli insanlar…
Amy Winehouse’u hemen hepimiz fazla tanımıyoruz. Ne yazık ki o da; ‘27 yaşında ölen ölümsüzler’ kervanına katıldı. Eğer onun beyaz cama yansıyan ve medya devlerinin spekülatif bir ivme kazandırıp Dünya’ya yeniden pazarladığı son görüntüleriyle değerlendirirseniz, inanın hata yapmış oluruz.
Toplumsal kültür; coğrafi konumdan tutun, etnik köken, tarihsel geçmişe dek uzanan geniş bir yelpazenin ürünüdür. Kültürel çeşitlilik ise dinamikleri diri tutan en önemli unsur... Geniş bir tanım içeren kültür; dini, etnik ve coğrafi özelliklerle şekillenir. Toplumların yaşadığı coğrafya üzerinde iz bırakmış uygarlıkların; mitleri, yaşam tarzları, sanat anlayışları, gelişmişlik
Şimdi hem güney hem de kuzeyi bir arada Kıbrıs’ı yaşayıp, çocukluğumun anılarında saklanmış, arada yüzlerini çıkarıp beni selamlayan İstanbullu Adalıları anımsamak ve yüzünü hiç görmediğim Giritli büyük annemi anmak hoşuma gidiyor. Kıbrıs bana hayatta en çok yapmak istediğim şeyi, yazma motivasyonunu sağlamış yer olarak, kişisel tarihimde en az
‘Kurguda tıpkı hayat gibi; içinde binbir değişkenin rol oynadığı bir döngü...’ Yine tıpkı hayat gibi, o da doğrusal atımlı bir hareketle değil, zaman ya da ışık benzeri dalgasal bir karaktere sahipti. Hayatın merkezinde doğanın kendisi varken, roman kurgusunun merkezindeki yazardı.
1989 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden lisans derecesiyle mezun oldu. Aynı üniversitede devam ettiği yüksek lisans eğitimini ‘Yenileşme Sürecinde Osmanlı Askeri Kıyafetlerindeki Dokusal Aksesuarlar” konulu yüksek lisans teziyle 1992 tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı’nda doktora programına devam etti. 2001 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden “İstanbul’da Son Dönem Saray ve Kasırlarında Bahçe Düzenlemeleri” konulu tezi ile Doktor ünvanı aldı. 1990-1993 yılları arasında İstanbul Kültür AŞ.’de Atatürk Kitaplığı’nda çalıştı. 1993 yılında Mimar Sinan Üniversitesi’nde başladığı akademik kariyerini Kıbrıs’ta Lefke Avrupa Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak sürdürüyor. Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nde bölüm başkanı olarak görev yapıyor. Üniversite aldığı görevlerin yanısıra, 2004-2007 yılları arasında KKTC Milli Eğitim Bakanlığı Kültür Sanat Danışma Kurulu Üyeliği, Nisan 2006‘da KKTC 3. Kültür Sanat Kurultayı Düzenleme Kurulu Üyeliği ve KKTC. Milli Eğitim Bakanı Danışmanlığı, Mart 2007’de Kuzey Kıbrıs 1. Uluslararası Lefke Sanat Festivali Görsel Sanat Direktörlüğü görevlerinde bulundu. 2009 yılında Avrupa Komisyonu tarafından desteklenmekte olan İki toplumlu “Promotion of Gender Equality in Cyprus”, projesinde görev aldı.
Son yıllarda Sanat ve İletişim üzerine çalışan Özlem Salman, Ulusal Bilimsel Yayınlar arasında sayılan dört mesleki kitaba bölüm bazında katkı yapmıştır. Ulusal ve uluslararası kongre ve sempozyumlara bilimsel araştırmalarıyla katılmış ve katılmaya devam etmektedir. Araştırmalarındaki özel ilgi alanı Kıbrıs’ta sanat ve sanatsal iletişimdir.
İlk romanı Hayatın ne kadarı rastlantı? Peki ya aşk?, Destek Yayınlarından basıldı.
Girne/Kıbrıs
deneme,eleştiri,sanat ve iletişim, güncel olaylar
Shakespeare,Tolstoy,Nazım Hikmet, L. Aragon, Yannis Ritsos, Özdemir Asaf, Can Yücel,Nietzsche, C. Dikens, Pablo Neruda, Yevgeni Yevtuşenko..daha doğrusu dünyada iz bırakan edebiyatçılar, filozoflar..
Dickens, Tolstoy, Dostoyevsky
http://http://facebook.com/ozlem.salman67
http://twitter.com/ozlem_salman