Nilgün SARIGÜL

"Her Ağaç Bir Ömürdür"

Aslında her ağaç, yaşanmış günlerin anısına kök salarak, yaşanacak nice günlerin ışığına yaprak açan en doğru tanıktı. Belki, gölgesinde bir şehidin dinlendiği, belki yaşlı bir çiftin torunlarına anlattığı masalların kahramanı, belki genç bir kızın dudaklarına konan ilk öpücüğün şahidi, belki de kollarında küçük bir çocuğun sevinç çığlıkları attığı

"Gönül Yarası"

Mektuplar yazdım sana yollar kadar uzun, yiten yıllar kadar ümitsiz. Her bir satırında gözlerimden yaş, kalemimden kan damladı çaresiz.
Gündüzler bitmek bilmiyor bu şehirde, bir bataklık gibi her çırpınışta biraz daha çekiyor yok etmeye çalışıyor benliğimi. Geceler sevimsiz bir filmin tekrarı gibi... Katran karası gökyüzünde yıldızlar

"Vuslat"

Sensizlik, damarlarımda gezinen sinsi bir yılanın zehri gibi. O zehir ki! Her bir damlası yakar kavurur içimi , al canımı al dedikçe yerden yere savurur beni...

Bir Tutam Tebessüm

Onu ilk gördüğümde ılık bir Mayıs sabahıydı. Gece yağmurun çiseleyerek ıslatmış olduğu sokaklar yavaş yavaş kurumaya yüz tutmuştu.

Gözyaşımda Resmin Var Anne

Biliyor musun anne?
Sen dahil herkes beni güçlü sanıyor. Oysaki geceleri yorganımın altında dizlerimi göğsüme kadar çekerek, sessizce döktüğüm göz yaşlarımın seninleyken bile sensizlik için olduğunu kimse bilmiyor.

Hasret

Sokaklar ne zaman çiselediğini bilemediğim yağmurla ıslanmış durumda. Etrafta mis gibi toprak kokusu. Yürüdüğümüz yolun iki yanında sırasıyla ağaçlar var. Kimileri yapraklarını dökmüş, kimileri ise göz pınarlarımızda biriktirip de ne zaman nerde salıverec

Başa Dön