Bir Eğitim Projesi
''İleride, bizlere de tatmin olmak kısmet olur inşallah''
düşüncesi ile, bir proje geliştirdim.
Üstelik bu, öyle ÇILGIN PROJE falan değil. Çok çok
akıllı bir proje...
''İleride, bizlere de tatmin olmak kısmet olur inşallah''
düşüncesi ile, bir proje geliştirdim.
Üstelik bu, öyle ÇILGIN PROJE falan değil. Çok çok
akıllı bir proje...
Bu ortamda, belgeler zemin yoklama görevini yapmaktadır. ABD, masadaki oyunculara kartları dağıtmıştır. Şimdi kimin, nasıl oynadığını gözlemek tedir. Buna göre de, tavrını belirleyecektir
Anayasa halkoylamasını, ülkemiz için yol ayrımı olarak görüyorum. Dileğim, vatandaşlarımızın siyasi görüşleri, oy verdikleri parti ne olursa olsun; Neden evet, neden hayır diyeceklerini bilerek oy kullanma ları. Oylanacak maddeleri etraflıca incelemeleri…
Bütün bu, bana artık anlamsız gelen soruların ve cevaplarının açıklamaya yetmediği, bunların çok üstünde bir durum var. 11 ocağa daha, ateş düştü. Ve, daha kaç ocak yanacak?
Geminin her demirleme ve demir alması, benim için işte böyle bir labirentten diğerine geçme, karmaşa ve kendimle konuşma, çatışma zamanıydı. Bu işlem süresince, zincirin denize akma ya da denizden alınması sesinin bir an önce bitmesini isteyerek; ateş karşısında, terler içinde cehennemde çalışan babam, gözümde canlanır ve bu soruların
Bu konudaki eleştirim İsrail hayranlığından(!) kaynaklanmıyor.
Eleştirim, hesapsızlık sonucu insanların ölmesine, ülke min itibarının zedelenmesine, düne kadar askeri ve ticari anlaşmalarımızın ve işbirliğinin olduğu bir ülke ile, ilişkilerin kopma noktasına gelmesine… Ya da ince hesaplar ile, Türkiye’yi adım adım maceraya sürükle me heveslilerine...
YÖK’ ün katsayı kararı, küçük bir gruba avantaj sağlamak adına, çok daha büyük gruplara haksızlık getirmektedir. Eşitlik, eğitim özgürlüğü değil, bir gruba haksız kayırma sağlamaktadır.
Sayın Melih Aşık’ın Milliyet Gazetesi’ nde ‘’2009 ‘un Şeyleri’’ başlıklı yazısını örnek alarak
ben de kendimce, 2009 yılını ‘’ en bi şey’’ ledim
Gel vatandaş ! Açılımın iyisi burada ! Bol ikramiyeli açılımlar ! Koş vatandaş koş ! Yetişen alıyor !
Yazarlık denen dolambaçlı yola giriş ve burada yol almanın üzerine ...
Gazilerimizi doğru tanıyalım ki. ...
Vatan ve millet sevgisi gibi kutsal duyguıları sömü- renlerin ince (!) oyunlarını anlayabilelim.
Bir Kızkulesi hikayesi...
Kızkulesi önündeki akıntı, bazı günler şiddetlenir. Akıntının şiddetinden, şamandra denize doğru eğilir. Denizin üstü köpük köpük olur ve deniz, dere gibi akar.
Aslında akan, Kızkulesi'ndeki kızın gözyaşlarıdır...
Denize olan, sevginin ve özlemin öyküsü...
Yıllar sonra, bu sevginin muhasebesinin yapıldığı bir karşılaşma...
1955 yılında İstanbul, Üsküdar'da doğdum. Evli, bir çocuk babasıyım. Emekli Deniz Astsubayıyım.
1973-1996 yılları arasındaki görev hayatım sona erip, emekli olunca yazmaya başladım.
Çanakkale
Kısa öyküler, denemeler yazmaya çalışıyorum. Bunlar,''Yaz beni'' diyen, olaylardır. Yazılarımı, içimdeki sesin yolunu araması olarak adlandırabilirim.
Okuduklarımın çoğundan, az ya da çok etkilenirim. Fakat edebi etkilenme için, edebi bir seviye olması gerektiğine inanıyorum. Kendimi, şu anda o seviyede görmüyorum.
Ancak ben bir yazara benzemeye çalışabilirim. Örnek aldığım yazar çok. Fakat, kendimi bu işe yıllarca emek vermiş yazarlarla aynı cümle içinde bulundurmayı uygun bulmuyorum.