Hocalı'da Öldüm, Duymadınız
25-26 Şubat 1992 târihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında şehîd edilen 613 Türk için yazılmıştır.
25-26 Şubat 1992 târihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında şehîd edilen 613 Türk için yazılmıştır.
Tamâmen üç farklı karakterdeki kızın, kesişme noktası. Birbirlerinden ayrı karakter olmalarına rağmen aralarındaki çok güçlü bağın öyküsü. İçlerinden birinin intihârının ve bunun diğerlerinin üzerindeki etkisinin öyküsü ve âilelerin karakter oluşumundaki etkisinin öyküsü...
Ey, kutsal bayrak! / Ey, kanlı örtü! / Seninle yükseldi
Türk târihinin önemli isimlerinden Timur oğullarından Bâbûr Şah ile Cengiz oğullarından Özbek Şaybak Han arasındaki Semerkand mücâdelesi ve Timurluların, şehri Özbeklere terk edişinin hikâyesi...
"Şibânî soyundan Şaybak Han, Semerkanda doğru yürüyüşe geçmişti. Tahtı istiyordu. Şibânîler, Cengiz Han soyundan oldukları için taht üzerinde hakları vardı ve bu
Yazmak... Bana hayâtı durdurma konusunda, fotoğraf çekme ile berâber yardım eden tek unsur. Hayâtımda durdurmak istediğim anlar var, kareler var, kesitler var. O anlar için yazıyorum.
Doğduğumda sıcak bir eylül günüymüş. 1981'in 18 Eylül'ünde doğdum. Annem, o günün çok sıcak olduğunu söylüyor. Doğacağım yer ile ilgili muhtelif rivâyetler olmakla birlikte İstanbul Kadıköy'de dünyaya gelmişim.
Göztepe SSK Hastanesi'nde (şimdiki SB Göztepe Hastanesi), dünyanın kapısından girip, kimse hoşgeldin denmeden, hoşbulduk demişim hayata. İlk çocukluğumu Fikirtepe'de geçirdikten sonra, ergenliğimi, gençliğimi ve evliliğime kadar olan dönemi Fikirtepe'nin hemen yanıbaşında olan Hasanpaşa'da geçirdim.
Fikirtepe'deki İnönü İlköğretim Okulu'nda tam sekiz yıl boyunca eğitim gördüm. 1987'den 1995'e kadarki eğitim hayatım, burada devam etti. Sonra, 1995 yılında, Acıbadem'deki General Ali Rıza Ersin Lisesi'e başladım ve 1998'e kadar devam ettim.
Lisenin bitip, üniversitenin başlaması hayatımda birçok değişikliği beraberinde getirdi. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi'nde Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümüne başladım. Aynı yıl ilk defa yazmaya da başladım. İlk denemelerim şiirdi. Daha doğrusu şiirciklerdi. Ama yine de onlar ilkti ve önemliydi.
Üniversitenin bitimine kadar şiircik yazdım. Bu dönemde 200'den fazla şiircik yazdım. Ama bence bu şiircikler arasında, güzel şiirlerde vardı. Üniversite bittikten sonra şiire epey bir süre ara verdim.
Öğretmenliğe başlamam, beni düz yazıya yöneltti. Dünya görüşüm olan Türkçülüğe dâir yazdığım yazıları beğendim. Sonra öyküler yazmaya başladım. Hatta bazılarına burada da yer verdim. Sonra da sadece birkaç kişinin okuduğu bir roman yazdım. Adını "Arasça" olarak koyduğum "ilk" romanımı yayınlar mıyım, yayınlamaz mıyım? Bilmiyorum. Ayrıca Bâbûr Şah'ın hayatını anlattığım, ikinci romanım olan "Türkistan'a Hindistan'a Uzun Yolculuk" tamamlandı. Şu aralar üçüncü romanım olan, târihî kurgu denilebilecek "Bozkır Savaşçısı"nı yazıyorum. Bu arada şiir yazmaya yeniden başladım. Şiircikler yeşerdi, şiir oldu.
Eylül 2002'de başladığım öğretmenlikte bu yıl, 9. yılım. Bu sekiz yıl içerisinde evlendim. Evlendiğime de memnunum. Çünkü eşimi çok seviyorum.
Sizi ilgilendirir mi bilmiyorum, ama bu benim özgeçmişim...
İstanbul
Yazmak... Bana hayâtı durdurma konusunda, fotoğraf çekme ile berâber yardım eden tek unsur. Hayâtımda durdurmak istediğim anlar var, kareler var, kesitler var. O anlar için yazıyorum.
Hüseyin Nihâl Atsız, Yavuz Sultan Selim, Fuzûlî
Hüseyin Nihâl Atsız