Buluş (Ma) - 2
Çıkarıp attık şaşkınlığımızı üzerimizden.Nasıl da sürpriz olmaktan çıktık birden!Sanki birbirimizi olduğumuz yerlere zaten biz bırakmışız da,bir gün gelip bulacağımızdan eminmişiz gibi..
Çıkarıp attık şaşkınlığımızı üzerimizden.Nasıl da sürpriz olmaktan çıktık birden!Sanki birbirimizi olduğumuz yerlere zaten biz bırakmışız da,bir gün gelip bulacağımızdan eminmişiz gibi..
Dürmeden hayat defterini,bir yaprak versen ortasından...?
Karla karışık yağmalandı çocukluğumdan bu yana yüreğimde biriktirdiklerim...
İçinde yalnız bir yürekle beraber, / Bir gün bir ayna kırılır.
Kırık dökük aynalara yansımış, / Acıyla kutsanmış bir yüreğin görüntüsü. /
"Orada, bir kızın durmuş,hayatının filmini çektiğinden haberi olmayan adam, yine kafası önünde kalkardı ağır ağır ve kasaya doğru giderdi her gün yaptığı gibi. O kalkar kalkmaz masayı temizleyip küllüğünü boşaltmak için yönelirdim kalktığı yere. Her gün sayardım yine üşenmeden küllükteki sigara izmaritlerini. Biir,ikii,..."
"O da sinirlenirdi ki bazen, camdan perdeye vuran gölgesini değişik şekillere benzetirdi beni korkutmak için karanlık gecelerde. Kasıtlı yaptığına inanıyordum bunu, aksi halde bir ağaç dalı nasıl olur da bir kediye,bazen bir ata ya da daha da fenası ağzını açmış bir cadıya benzeyebilirdi ki!.."
"O gün, tüm zamanlardan farklıydı gözlerinin rengi.Yağmurdan ıslanmış bir ağaç gövdesi gibi, rengi koyulaştıkça koyulaştı!Islandıkça taştı gözleri, taşmadan derinleşti.Derinleştikçe derinleşti! İki dipsiz kuyu gibi gözleri , git gide ,belirsizleşti.İki kalın çizgi halinde gözleri,gitti..."
"Masum bir bebeği bile ağlatan hayat hain değilde, biz mi sulugözmüşüz hiç yoktan?"
"...herkes aslında bu kadar aynıyken ve herkes bu kadar yalnızken, onca yalnızlıktan nasıl böyle bir kalabalık oluştuğuna şaşıyordum bazen."
"İkimiz de birbirimize doğru yürürken birbirimizden habersiz,buluştuk ortalama bir yerde,sarıldık kendimizden habersiz."
"Başka bir şehirde de,bir akşamüstü, bir çay kaşığının çay bardağıyla buluşmasının o neşeli sesinin, duvarlara çarpıp geri gelişini, gözlerimle görebilirdim.Başka bir şehrin kaldırım taşlarını sayarken de hayaller kurabilirdim.Akşam güneşinin vurduğu bir masada,sıcak bir kahvenin dumanına karışan sohbetler yapabilirdim başka herhangi bir şehirde.Ve yine o herhangi bir şehir,tüm sokaklarını
Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi
Türkçe Öğretmenliği,4. sınıf öğrencisi
Kalemimin kağıtla,benimse ikisiyle birden yaptığım barışa olabildiğince fazla kimsenin tanıklık etmesi isteğimden kaynaklıdır burada bulunuşum...
Çanakkale
...
Özdemir Asaf,Yılmaz Odabaşı,Ömer Hayyam,Sunay Akın...
...?