Ali SEVİNÇ

Yalnızlığı Okuyorum Gözlerinde -2-

Bu kent; her geçen gün bizi bizden uzaklaştıran bu kent, bir dilim ekmek için çalışıp didinen insanların doldurduğu, kirli,gürültülü bu lanet kent hepimizi esir ediyordu da biz farkında değildik... çocuklarımızın gözlerinde parıltılı gülücükler yoktu, gen

Yalnızlığı Okuyorum Gözlerinde - 1

Sabahtı, ilk ışıkların gözleri kamaştırdığı bu soğuk eylül sabahında terk edilmiş kentin sokaklarında iki kişiydik. Benim bir iki metre önümde uzun boylu bir gölgeydi yürüyen. Sadece onun hakkında bildiğim gördüğüm tek şey rüzgara karşı savurduğu...

Mary\_Jane,ben ve bira

Mary jane... Gizem yüklü bir kadın. Öylesine biri. Yaşam şekli, düşünce tarzı(düşünmemek de ki inadı), sonsuz bölü sonsuz belirsizlikleri anımsatan bilinmezliği, daha çok
küçük sayılabilecek olan yaşı ve dik kafalılığıyla öylesine diyebileceğim biri. Di

kadıköy`de yağmurlu bir gün...

bir acayip gündü. bir iki gün önceki güzel günlere inat, yağmur yağıyordu kıskanç kıskanç...kadıköy pusluydu, kadıköy ıslaktı ve kadıköy`den ayrılırken gözlerimde öyle...kırmızı bir gül ve gravatımla iskeledeydim.iş çıkışı bir toplantıdan gelmiş olmanın y

O ve Ben

Bir o vardı, eskiden. benim bir yerime bir şey olsa benden çok onun yüreği
sızlardı. Birkaç gün görmesek birbirimizi özlemi duyardık içimizde. Laf
olsun diye değil bu sözüm hakikaten özlerdik, candan...
o vardı, eskiden. yediğimiz içtiğimiz ayrı g

Başa Dön