Ceren Emre

Deli Memo

Her mahallenin bir delisi olur değil mi? Yerine göre bazan o mahalleleyi güldüren, eğlendiren, bazan da hüzünlere boğan...Tezatlıklarla dolu bu mahallenin delisi de Memo işte.

Kayıp Kitaplar

Koli kutusunun içinden neler çıkmamıştı ki? “Pal Sokağı Çocukları”, “Fareler Cumhuriyeti”, “Uzun Çoraplı Kız Pippi”, "Gülibik", "Fadiş", “Küçük Prens”... Hemen oracıkta paylaşmışlardı, sen şunu al, ben bunu alayım.

Yufkalar, Bilgisayar ve Batan Güneş

Masada yayılmış yufkalar hala bekliyordu, peynirli börekiçi ve patatesli, kıymalı börekiçi ile birlikte… İçini çekti. Ama, ama ben oturmak istiyorum. Ama, ben kitap okuyup, yazı yazmak istiyorum. Ben yufka böreği yapmak istemiyorum. Hem, hem güneş b

An

Pink Martini çalan...Önce Latin çalarken, sonra caz, sonra da alçak gönüllü bir Japon ezgisi çalışıyor... “Kikuchiyo to Mohshimasu” ezginin adı...

Günışığı

Anlayamadım, sizin onbeş günlük senelik izniniz mi var? O zaman mı hoplayıp, zıplayıp, metliyorsunuz günışığında?

Örgü, Şiş ve Yünler

Şaka şuka, şaka şuka, şişi çevir, ilk ilmeği örmeden al....
Attığım her ilmekle bir sıkıntımı, bir bunalımımı arkaya, omuzlarımdan geriye bırakıyordum. İnanamıyordum, nasıl bir terapi bu böyle...

Sabun, Makas, Çömlek

Ve çocukluğumda sadece birkaç sene görüp tanıyabildiğim halde, bütün altı yaş içtenliğimle sarılıp, artık yaşamadığını bile bile "Edik Nine sen mi geldin?" diyemem ona...

Başa Dön