Zamanın Sisleri
hastalığın ateşi
sararken sessiz ağaçları
köklerden budaklara derin çatlaklar uzar
sancılı bekleyişlerle
duvarlara dokunan yankı
ölüm kokan bahçeye
ıssızlığın kokusunu yayar
çapaklardan
dökülen kuşkunun nemi
kulaçlar usumun dehlizlerini
sözcüklerim
zamanın sislerinden doğar
sorguların kırağısı yakarken,
nefesim
basamakları adımlar
sessiz ağaçlar soyunur resimleri
sivri çivilere asılır boş çerçeve
dünler mühürlenir
güneş doğar
gölgemin üstüne...
Merâl Özcan