Ellerini tuttuğumda, gözlerini yarı araladı.
Gülümsemeye çalışırken acısını gizlemekte zorlanıyordu.
Olağanüstü bir şey yoktu.
Bildik boyun eğmelerdi göze çarpan.
Her taşma öncesi olduğu gibi, hüznü uzaklaştırma çabaları gittikçe anlamsızlaşıyordu.
Bütün söylenceler, umudun vazgeçilmezliği üzerineydi.
Ellerini tuttuğumda, avuçlarını araladı.
Bütün terkedilmiş düşler oradaydı.
Onurlu bir yalnızlıktı zamanın dışına taşan...