Ulan! Bir kere de yol üstündeki o bank boş olmasa?
Bir adam otursa, kafası yerde, kalbi gökte, belki biraz da uykulu. Usulca sokulup yanına titrek ellerimle sigaralar sarardım.
Derdini anlatacak hali olmaz maşukun da bir olaydık, yapıştırırdım belki kırık umutlarını kendi söküklerime?
Dolduysa eğer ağzına kadar, kustursaydım. Yere göğe sığrdıramadığımız kinlerimizi, potansiyelimizle gerçeğe kavuştururduk. El ele tutuşup kırık camları bir kaç kez daha kırardık.
Oturan olsaydı o bankta, sahte bedenini hayalimdeki ruha giydirir biraz dinerdim. Sinerdik üst üste..
Oturan olsaydın o bankta, merak ettiğim yorgun elleri incelerdim işte. Beyaz gömleğin üzerindeki bir kaç damla kanı temizler paklardım.
Kafandaki soruları aklar,
Kalbimdeki seni yine saklardım.
İstifli sokakları yayardık pazar gibi geceye.
Olur da yolun düşerse yolumun üstüne, kin olduğunu, kim olduğumu unutacağım yarına.
Ulan...
Bir kere de yol üstündeki o bank boş olmasa?