Yıldızlara Giden Sevgili / 4.bölüm

Nereye kadar susacak , nereye kadar kaçacaktı. Kaçtığı yerdeki kilitli kapıları ona kim açacaktı içerden. Kim yakacaktı ona ateşleri ısıtmak için yeniden buz tutmuş hislerini

yazı resim

Güneş çoktan batmış , ay gökyüzündeki yerini tüm saflığıyla almıştı. O ana kadar aynı yerde oturdular hiç konuşmadan. Zaman zaman gözlerini yumdu ikiside. Ve her ikiside keşkelerle dolu yaşadılar kısa geçmişi. Genç adamın ‘’susma konuş’’ dercesine kadının elini tutuşu bitiriverdi bu suskunluğu.

‘’ Ben sana ne yaptımki ?’’ dedi kadın.

Bu soru genç adamı darmadağın etti. Yüreğinde bulunan tüm hisleri paramparça oldu ,kırılan ama dağılmayan bir ayna misali. Her parçada kadından bir görüntü ; her parçada eşi , çocukları ve hayatı. İşitme engelli olmadığına lanet etti kendinde konuşacak gücü bulamadığından. Kör olmadığına lanet etti kadının gözlerine bakarak konuşacak gücü olmadığından. Ve erkekliğine lanet etti bu ilişkiden korkup kendine kaçacak yer aradığından.

Nereye kadar susacak , nereye kadar kaçacaktı. Kaçtığı yerdeki kilitli kapıları ona kim açacaktı içerden. Kim yakacaktı ona ateşleri ısıtmak için yeniden buz tutmuş hislerini. Aklında hep kim soruları dolanıyordu. İçinde soruları cevaplamaktan nefes alamıyordu nerdeyse.

Yavaşça kalkıp yerinden kadının bacakları dibinde diz çöktü. Kadının öne eğilmiş başını eliyle hafifçe kaldırdı. Ve ardından geçen zaman içinde aklından yazdığı şiiri okumaya başladı.

Çaresi yok yüreğim , geri dönüş yok
Nekadar üzülsekte unutacağız
Ayrı ayrı anarken geçmiş mutlu günleri
Çaresiz beraber avunacağız.

Ağlama yosun gözlüm , geri dönüş yok
Ağlamanın sonu yok unutacağız
Hayalini kurarken yaşanmamış günlerin
Çaresiz beraber avunacağız.

Kadın o ana kadar kafasında kurduğu tüm düşünceler siliverdi aklından. Vazgeçmekten başka bir çare yoktu aşkından.

Genç adamın gözlerinin içine baka baka ‘’ teşekkür ederim’’ dedi. ‘’ yaşattığın tüm güzellikler için’’ Eğer bu aşk bitiyorsa , eğer ayrılacaksak bilki bu senin için. …. Aslında genç kadının daha söyleyeceği çok şey vardı ama genç adamın onu öpüşü konuşmasını yarım bıraktı. O güne kadarki en uzun öpüşmeleri oldu bu. Kendilerini belkide ilk defa okadar cesur hissettiler. Ne yanlarından geçen bisikletliler , ne arabaların farları ne de meraklıların bakışları. Sadece öpüştüler. Öpüşürken ikiside bir daha bu fırsat ele geçmez düşüncesindeydiler. Öpüşürken beraber şarkılar söylediler , öpüşürken dans ettiler ve öpüşürken seviştiler.

O ayrılık vakti üzerinden seneler geçti. Bir daha ne görüştüler , ne aradılar birbirini. Internet adreslerinden sildiler birbirlerini. Telefon numaralarını bile değiştirdiler geri dönüşü olmasın diye. Çünkü söz vermişlerdi birdahası olmaz diye.

Yine de genç adam şiirler yazmaya ve o şarkıyı dinlemeye devam etti. Telefonunda her bilinmeyen numara gördüğünde kalbi heyecanla atmaya devam ediyordu. Terk ettiği istanbul sokaklarını her gezişinde ; acaba bir yerden karşıma çıkarsa neyaparım düşüncesi bile onun yüzünü kızartıyordu. Kızartmayada devam edecekti. Çünkü kadının bilmediği bir şey vardı. Genç adam ölene dek unutmayacağına yemin etmişti.

Kaç ay geçti aradan ,kaç mevsim aştı
Sende en az benim kadar hasretin farkındasın
Unutulması çok zor hatıraların var ya !
Nedeni bilinmez değil , sen hala aklımdasın..

Bir yağmurun toprağı öpüşü kadar özel
Bir çiçeğin dalında açışı kadar güzel
Sen şiirlerimin mısraları arasında
Bıkmadan usanmadan anlatılansın ;
Nedeni bilinmez değil , sen hala aklımdasın…

SON

Başa Dön