Bu sınav, tek ölçeri bilgi olduğu sanılan, sanılanın aksine tek ölçeri bilgi olmayan; bilgi dışında da öğrenciyle ilgili birçok özelliği ölçen bir ölçme, değerlendirme ve sıralama sınavı. İşte bu yüzden ben bu sınava, Özgüven Sınama Sınavı diyorum.
Neleri ölçüyor bir bakalım: Bir, sınava giren öğrencinin soğukkanlılığını ölçüyor. İki, öğrencinin sorunların çözümünde öncelik gözetip gözetmediğini ölçüyor. Üç, öğrencinin sınavdan önce bir taktik belirleyip belirlemediğini, belirlediyse bu taktiğin doğru olup olmadığını, sınav anında bu taktiği uygulayıp uygulamadığını ölçüyor. Dört, öğrencinin sabrını, dayanaklılığını, kendine güvenini ölçüyor
YGS 27 Martta. Şu ana kadar yapmamız gerekeni yaptık. Gücümüz yettiğince, elimizden geldiğince çalıştık.
Peki bundan sonra ne yapalım? Bir, sınav gününe kadar öğrendiklerimizi tekrar edelim. İki, çok aşırı olmamak koşuluyla deneme sınavı çözelim. Üç, çözdüğümüz deneme sınavlarından hareket ederek eksiklerimizi belirleyelim ve belirlediğimiz bu eksikleri gidermeye çalışalım. Dört, sınav anında uygulayacağımız taktiğe son şeklini vermeye çalışalım. Hangi testten başlayacağız, hangi sorulara öncelik vereceğiz, hangi soruları erteleyeceğiz
Ayrıca her gün kalktığımızda, kendimize şu sözleri söyleyelim: Üniversiteye girebilmek, bu sınavda başarılı olabilmek için yapmam gerekenleri yapıyorum ve yapacağım. Korkacak, paniğe kapılacak bir şey yok. Sınavı düşünmek, onunla ilgili kendi kendime yorum yapmak, ya başaramazsam, türünden sorularla beynimi yormak bana fayda sağlamaz; aksine bana zarar verir. Ne kadar sakin olursam, kendime o kadar iyilik etmiş olurum.
Sevgili gençler, beyin yönetilebilen, yönlendirilebilen, güdülenebilinen bir organımızdır. Her şeyin beyninizde bittiğini unutmayın. Beyninize hükmedebildiğiniz gün, başaramayacağınız hiçbir sınav olmadığınızı göreceksiniz.
Özgüven ve başarı dileklerimle.