ne çok söylenecek söz var
ne çok kanar içten içe yaralar
Tandır yanar içine yanar
dumura uğramış bir çıkmaz sokakta her şey
göz pınarlarımızda kurudu yaşlar
yeter/ nereye kadar
ne yılları saymaya yeter parmaklarımız
ne de geri döner gepegenç evlatlarımız
bir sinsi tezgahın örümcek ağına gerilmiş
daha ne kadar dayanır sabır taşımız
bir şehit babası asaletinde
akıtmak gözyaşlarımızı içimize
dünyaya meydan okumak
vatan sağ olsun larda teselli bulmak
bir annenin yürek acısına ortak olmak
isyanları toplayıp eteklerimize
hesap sormak gelmişe de geçmişe de
biriktirilmiş öfkeleri fitillemek
bağırmak bütün dünya duysun diye:
yeterrrrr
böyle gelmiş/ bu böyle nereye kadar gider
] ]