Her yıl senenin ilk aylarında düşünürüm; geçen sene bu zamanlar nerdeydim, neler yapıyordum, diye.Ne kadar gelişmişim, ne kadar yenilenmişim ve ne kadar değişmişim, soruları.Yerinde saymaktan ve zamanı durmuş gibi yaşamaktan delicesine korkanlardanım.
İlk defa iş güç kişisel gelişim dışında, geçen yıl bu aylarda- yaşadığım- aşka dair duygularımı hatırlamak istedim . Yüreğimde kim vardı, kimin yüreğindeydim?
Yüreğimde kocaman bir aşk vardı.Ayrı da olsak sevgimden ve sevildiğimden emindim yani. Bitmeliydi, derken kimsenin bilmediği bir şarkıda hatırlıyordum sevdiğim adamın gözlerini, adım attığı yollardan geçerken sessizce iç geçirip fısıldıyordum adını… Şubat ayında karlı bir pazartesi sabahı işe giderken kimsenin bilmediği ve bana onun gözlerini hatırlatan o şarkıyı dinlerken telefonuma ‘görüşmeliyiz’ mesajı gelmişti. Tam da seni anarken, demiştim içimden tam da seni anarken…
Geçen yıl bu zamanlar onunla bir kafenin üst katında birer fincan kahve içmiştik. Uzun uzun anlatmıştı bana olan sevgisini, özlemini ve bensizken ne kadar mutsuz olduğunu…Ne diyeceğimi bilemeden sessizce dinlemiş, söz sırası bana geldiğindeyse sadece ‘bitti’ diyebilmiştim. O an karşı koyduğum duygularımla evimden içeriye girer girmez hesaplaşmayı göze alarak gözlerinin içine bakarak ‘bitti’ demiştim işte!
Ağzımdan çıkan ‘ bitti’ sözcüğüyle ‘aşk’ o gün aramızdan çekildi. Sonra mı? Sonrası zamanın ilaç olduğuna inanmaya çalışma telaşı…O telaşla kanayan kocaman bir yara! Gerçek aşkın yaraya döndüğü an duyulan ve yara kapanana dek hiç susmayan dayanılmaz çığlığı…
Yere inen kar tanelerine göz yaşlarımı emanet ettiğim, baharı müjdeleyen kuş seslerini bile duymak istemediğim, güneşin tenimi yakan sıcaklığında eriyip yok olmak istediğim, yağmurla kavga ettiğim kaç mevsim geçmiş.Dört mevsimi de aslında yerimde sayarak yaşıyorum sanmışım
Karlı bir pazartesi sabahı…Aylardan Şubat
Sakinim ve mutluyum. Vazgeçmekten öte kabullenmenin zaferi; hayata artık karışabilmenin tadı; zamanı geldiğinde çekilebilmeyi öğrenmenin huzuru; yapmam gereken onca iş varken hala yazabiliyor olmanın heyecanı…
Dedim ya karlı bir pazartesi sabahı yine…
İş yerime giderken bu kez herkesin bildiği o şarkıyı dinliyorum: ‘Beni Unutma- Sezen Aksu’
Şubat 2008
BİNNUR EDİSAN