Yağmur
Bir yarım ay düşüyor yüzüme
Gece uzletinde sığıntı hüzünler limanımda
Ey yeri ıslatan parçam
Yanaklarıma dokunup düşüşünün masumiyeti
Yeni bir dünyanın kapı eşiğine götürüyor beni
Bir derin iç çekmenin muhasebesinde
Eski dünyadan akarak süzülüyor
Söyle
Bu şehrin ortasında yapayalnız
Kalsam da mı?
Çağın gayyasında boğulsamda mı
Avaz avaz bağırırken sussamda mı?
Bir güneş düşmüş peşime
Tenimi değil
Yakarak kalbimi
Ruhumu eritircesine
Titreterek bedenimi
Nemli halılar üzerinde ellerim
Başım
Her daim; ey o başım!
Hep önünde
Öyle mağrur
Öyle suçlu
Öyle hezeyan
Ve öyle kahır
Senin baş koyduğun yerde;
Kalakalmış garip başım!
Göğsümün tam ortasından
Zelzeleyle çağlayarak fışkırıyor
Çözülüyor dilim
Dile geliyor!
Hiç dillenmemiş!
Söze geliyor
Söz kesilmemiş
Donuveriyor dünya
Kesiliyor sütten kesilir gibi
Peşimde değil artık
Kalbime doğuyor
Ey yeri ıslatan parçam
Yanaklarıma dokunup düşüşünün masumiyeti
Yeni bir dünyanın kapı eşiğine götürüyor beni
Bir derin iç çekmenin muhasebesinde
Eski dünyadan akarak süzülüyor
Sen
Ne de çok özlenen
Ve her zaman özlenen
Bir iklim ki hep nemli avuçlarımda
Biriktirir de uslanmam
Ve bilirim!
En güzel ekindi,
Seni büyüten iklim.
Yağmuru bol,
Toprağa tutunmuş herşeyin!
Yine bilirim!
Bir mevsimdir bu;
Her yeni yağmur ,
Yine sana benzetir bizi.
Yine sen kokarız,
Yine sen ağlarız
Yine sen coşarız biz.
Bilirim.
Bir parçan o yağmurda,
Bir değse!
Ah bilirim!
Nasıl da vadilerimizin içine girip can olacak.
Nasılda çocuklarımızın yüzünde,
Nasıl da şehirlerimizde,
Nasıl da canımız da can olacak.
Can bulacak