Yol, y oldu ikiye ayrıldı, yalnızlığın başını çekercesine yola yağdı. Yola herkesten önce çıkarken, yoksul bir adam geçti pencereden. Yine yalnızdı, yine cümleler, yine yalnız cümleler. Yürürken yorulmuştum, yoruldukça yürüdüm. Yıkıla yıkıla geçiyorum yıkılmış bir medeniyetin içinden. Yiten bir yazgıyı yaşar gibi yürür gibi yiter gibi yürüyorum: Yolun yol yolcunun yolcu olmadığı yere yolcunun yolu bilmediği yolun yolculuk bilmediği yere. Yağmur bastırıyor gözlerime, yaralanmış bir akıl yüzüyor yerde, yele yağıyor yeminleri, yekte yenilenmeyen yitirişleri. “Y” nin acısıdır bu hakikat, yanan yüküdür sırtındaki, yandıkça yaşayan. Yarım kalmış bir aşkın ortasında yığılıyorum yollara. Yürüyor muyum, yürümüyor muyum, yürüyor muyum; yetiniyorum. Yanını yeğliyorum, yani yanın, senin en yeliz yerin. Yanın, yalnızlığın çünkü senin. Yokoluşun bittiği yerin, yanın yangının yandığı yerin. Yalanların, yaşam bulamadığı en saf, en geçişsiz, yazgı gibi yazgıya dönüşen yerin.
Yürüyorum belki, ya da daha da çok yürüyeceğim yine. Y nin yazgısı işte, kolları ikiye ayrıldığında yolun yürek tadında bir yanılsama gibi yücelecek ya da yalanlanacağım. Yürüyorum belki, belki daha da yürüyeceğim. Yüksek bir ebedi yatağı yüklenip de sırtıma yatmak için kendime yerle yeksan, yılgın, yorgun bir yarık yaracağım. Yuman gözünü toprak, yetecektir yanına yamak. Yürüyorum belki, ya da daha çok yürüyeceğim. Yolun y olup ikiye ayrıldığı yerlere de geleceğim. Yola çıkamadan belki, yorgun bir yaşlı yanımda, yaşlı bir yorgun yanımda, yaslanmışım sırtımdaki taşınmayan kayaya. Yaya yollarım yayıldı yangınlara. Yanarak yürümeli yolda, yürüyerek yanmalı, yanan yol olmalı bir de yürek yankısı. Yaslandım taşınmayan kayaya. Yenik bir yağmur kıyılarda, yağmurlu dalgalar, yanan yollara yağıyor. Yürüyorum. Yaslandım taşınamayan kayaya. Yürüyordum belki belki daha da yürüyeceğim. Y nin yalnız yaşayan, yenilgiye yanan yüksek yazgısının yüreğinde yatan, yalandan yakınan yalnızlığının yazgısıdır bu. Ya yalnızsındır ya yüksekte, ya yukarıdasın ya yerde, ya yüzersin ya da yürürsün, ya yenisindir ya da yıpranmış, ya yazısındır ya da yürek, ya yaratılan ya da yaratan !
Yükseliyor yani yelim. Yürüyorum belki, yürüyorum yok oluyor ayak izlerim... Yok bile, olamıyor ayak izlerim. Yolun ikiye yanıldığı yönde, yola asla çıkamamış bir kervan yaşlanıyor önümde. Yazık ki yere hiç inmemiş bir yağmur kanatlısı yükseliyor yerden. Yürüyor, yürüyor, yürüdüğümü yazıyorum, yolun y olduğu yere. Yalnızlık yalnızlık değildir, yalnızlık y dir diye. Yazık ki, yolu bulamamış bir yolcuyu kaldırıyorum yerden. Yaşlı bir adam geçti pencereden.
"Y" Ye Yazgı
Y nin yalnız yaşayan, yenilgiye yanan yüksek yazgısının yüreğinde yatan, yalandan yakınan yalnızlığının yazgısıdır bu.