Vuslat’ın Sevdası
Görüyor musun?
Kuşların kanatlarında sakladıklarını
duyuyor musun rüzgârın fısıldadıklarını
anlıyor musun çekiç seslerine gizlenmiş tutkulu konuşmaları?
Yüklü katarlarıyla yarına uzananlardır onlar.
Bataklık kuşları
Korkusuz süvariler
Ve ölüme direnen bir avuç kalabalığın içinde
Birkaç yürektirler
Bir sel gibi çekiyorlar
Sel gibi itiyorlar enginine maviliğin
Irmaklar birleşiyor
Sular damar damar akıyor
Ve selin coşkusu
Silip süpürüyor
El ile yapılmış olanı
Görüyor musun?
Çığlıklar içinde kaçışıyor kalabalıklar
Katıp önüne deryayı
Soluksuz bir günde
Açılıyorlar iki yana
Beyaz bir köpük
Bir küçük anafordayız işte
Ellerinle tutunduğun çürümüş dallar kırılacak
Kırılmalı
Götürmeli akıntı seni de aynı yatağa
Ve uzanmalı bedenimiz
Bembeyaz köpüklerin
Fırtınalı yürüyüşüne
Lili!’ciğim diye haykırırdı Mayakovski
Ben sana isim vermedim daha
Vuslat’ın sevdası diyorum sana
Selin soluğunda
Ve yırtılırken gökyüzü
Ellerinde tetiklenen şimşeklerle
Atıp saçlarını kuytu bir kıyıya
Atla diyorum Vuslat’ın sevdasına
Atla kaybolan kıyıların
Sonsuz huzuruna
Donarken ellerimiz
Tutun
Bir fırtına kuşunun kanatlarına
Diğer kanadında
Ben olmasam bile