Ah! yağmur kadar güneş de yıkıyor bedenlerimizi
Hüznün esmer teni acıtırken göğsümüzü
Neşeyle okşanıyor ertesinde gözlerimizin sıcacık feri
-Çirkin olduğu kadar güzel herkes-
Uysalken bir yanımız
Ah! Uzanıversem ele avuca sığmaz
çılgın, yaramaz, diğer yarımız
Ve sen öylesine mutlu
Savaş indirmiş bayrağını
Barış kadar ara verilmiş ölüme
Ve özgür, elde kalanlar
Çiçekler kadar
Kuşlar da kanatlanmış bir yanıyla
Ah! O mahkûmlar hür türküler söyleyip
Parçalarken duvarların insan sıfatını
Yalınayak basıyor çimenlere yarının çocukları
Ve sen öylesine özgür
Kara çaldığı kadar aklanmış vicdanımızın kızıl ateşi
Sen de görüyorsun güneş gibi
Ve şarkılar söylüyorlar en çirkin sesliler
Sanki kargaların düetine el çırpıyor dünya
Kol verip dansların en güzeline
Seni arıyorlar kahkahalarıyla
Ah! Unutulmuş düşman
Dost sarmış dört bir ufku
Herkes çırılçıplak Kalabalık
Ve sen öylesine âşık
Kollarımız ağarıyor
Bembeyaz önlüklerimizle
Seni öpüyoruz dudaklarının en kırmızı yerinden
Gök mavi tulumlarımızın içinde
Çağırırken günlerimizin en muştulusunu
Seni özlüyoruz kavuştuğumuz kadar
Ah! Damlarken akşam alacası çatılara
Yakıp ateşlerimizi seni sarıyoruz doyasıya
Ve sen öylesine insan
Ve sen öylesine ben