Ütopya

yaşanılanla hissedelilen farklıydı, hissedilen aşk, yaşanılan yalnızlıktı...

yazı resim

bu gece ben
yani ben bu gece
zamanı dilimleyip, hazırda dilimlenmiş yüreğime serpeliyorum
her parçaya; bir parça şizofren yalnızlık
bana ait olmayan gözlere dokunuyorum da
iki farklı hüznün çarpışmasından doğmuş olacağı düşünülen
tuzlu su kıvamında bir ıslaklık
ben mi ağlıyorum arka yüzü siyaha boyalı camlarda
bu gece neden ürkütüyor karanlık?
söylemeye çalıştığım şey
yüreğimin moleküler yapısı hakkında
yani öyleki; odacıklara ayrılmış
her odaya bir yaz
her yaza bir aşk
her aşka bir parça acı
ve bir kilit; içinde eski az acılı yaz aşkımın olduğu odanın kapısına
kapılardan birini aralamaya çalışıyorum
zamanlar geçmiş üstünden insanoğlu özlüyor geçmişini
vuruyorlar yüzüme kendi kapılarımı
hemde uzun bir süreliğine
çocukların ruhsal ve ahlaki gelişimine engel teşkil ettiği gerekçesiyle
çünkü içerde
gözyaşı ve kahkaha sevişmekte
çünkü içerde
nurtopu gibi bir çelişki üremekte...

Başa Dön