Birinci Dünya Savaşının çıkışında Müslümanların en küçük bir kabahatleri yoktu. Fakat savaşın en büyük zararını, Müslümanlar gördü. Devlet-i Âli Osman parçalandı. Bu parçalanmanın etkisiyle birçok İslam ülkesi ya esaret altına ya da sömürü altına girdi. Yetmedi, İslam: örf, adet, gelenek, göreneklerimizin yok edilmesi için Haçlılar herşeyi denedi, denemeye de devam ediyor
İkinci Dünya Savaşının başlamasında da inananların bir sorumluluk ya da kabahatleri yoktu. Bu kez, Müslümanlar II. Dünya Savaşından kendilerini az da olsa koruya bildiler. Hatta birçok İslam ülkesi bu savaş sayesinde tekrar siyasi bağımsızlığına kavuşabildi.
Kısaca: Birinci Dünya savaşı Müslümanlar için büyük bir yıkım, İkinci Dünya Savaşı ise Müslümanlar için dev bir fırsatı.
Bugün konuşulan 3. dünya savaşı çıkar mı? Çıkmaz mı? Çıkarsa Müslümanlara ne olur, savaştan inananlar kazançlı mı yoksa zararlı mı çıkar? sorularını kayda değer bulmak lazım
Öncelikle bilmek gerekir ki hiç bir Müslüman savaş olsun istemez. Kan dökmeyi istemez. Nasıl ki iki büyük savaşın çıkışını istememişse, üçüncüsünün çıkmasını da istemez. Savaşın çıkmasını istemeyen Müslümanların, bu savaşın olmasına sebep olacak her türlü davranışlardan beri duracakları ise kesindir. Çünkü dünyayı yakıp yıkacak olan bir savaşın başlatıcısı, kundakçısı olmanın ne demek olduğunu düşünebilecek kadar yeteneklidir, bilgilidir, donanımlıdır.. Buna rağmen farz edelim ki savaş çıksa, Müslümanlar savaşın olmasını hiç istemese de bunun dışında kalmaları mümkün değildir. Sadece İslam alemi değil bütün Avrupa savaşın içine girmek zorunda kalacak, savaşın keder ve hüznün acılığını iliklerine kadar tadacaktır.
Peki bu savaşın Müslümanlara etkisi ne olur? Böyle bir savaşın yaşanması akabinde inananların özüne dönüşüne büyük bir hız katacaktır. Allah ve Rasulünün tarafında olanlar hiç şüphesiz zaferden yana çıkmış olacaklardır. Bu savaş Müslümanları birbirine sımsıkı bağlayacaktır. Müslümanları birbirinden ayıran ne kadar naylon kuruluşlar varsa hepsi tarumar olacaktır. Bizleri parçalayan, bölen, birbirine düşman eden maddi-manevi ne kadar unsur var ise yok olacaktır. İslam ruhu, bütün Müslümanları birleştirmeye ve bütünleştirmeye başlayacaktır. Evet, çok büyük kayıplara, acılara, onulmaz yaralara rağmen İslam alemi büyük kazançlar elde edecektir.
Elbette her şeyi uzaktan kumanda etmekle ün salan Avrupalılar iki dünya savaşının zıddına, bu sefer çıkacak 3. dünya savaşının Avrupa dışında cereyan etmesi için elinden gelen tüm kozlarını evvela Asya üzerine oynayacaktır. Onlar Asya yıkılsın, Amerika yıkılsın, Afrika yıkılsın ama Avrupanın kılına zarar gelmesin demeye devam edeceklerdir. Savaşın ve acının her türlüsünü genlerinde taşıyan İslam coğrafyası ise bütün dünyayla birlikte yıkılsa da yeniden yapılışta en çabuk özüne dönen ve ölü toprağını üzerinden atan toplum olacaktır. Çünkü: dostunu, düşmanını, iyi fark etmiş ve özüne dönmüş bir İslam dünyası dipdiri bir ruhun sahibi olacaktır.
İnananlar hiç bir zaman savaşı arzu etmeyecektir dedik. Ama bir savaşın çıkışından da korkmayacaktır. Ve savaştan en kazançlı çıkacak olanın Müslümanlar olduğu umudunu hiçbir zaman yitirmeyecektir.
Her ne olursa olsun, Müslümanlar 3. dünya savaşı çıkacakmışçasına herşeye karşı hazırlıklı olmak zorundadır. Her inanan birbirlerine yaklaşmak, birbirlerini anlamak, birbirlerini dinlemek, birbirleriyle anlaşmak zorundadır. Zira bu dünyada birbirinin gerçek kardeşi yalnız onlardır.
Savaşta da barışta da sahih bir hadiste: muhteşem bir yapıdaki taşlar.. örneği gibi birbirleriyle kaynaşmış Müslümanın: sırtını Allaha, kulağını Hazreti Peygambere vermesiyle Allahın görünmeyen kuvvet ve kudret hazineleriyle zafere ulaştıracağından hiç bir kimsenin zerre kadar şüphesi olmamalıdır