Tesirsiz Sözler 4

Soluk bir ten, asık bir surat, her şeye kayıtsız bir sıfat! Bugünün yüzü böyle

yazı resimYZ

Soluk bir ten, asık bir surat, her şeye kayıtsız bir sıfat! Bugünün yüzü böyle İçim, dışım buz gibi. Düşüncelerimde beliren şeyleri artık net bir şekilde seçemiyorum. Rabbim! Ne kadar güçsüzüm ne kadar aciz Sigaram bitince yenisini yakabiliyor, iki satır klavyede yazabiliyorum Bir bardak su içerken yoruluyorum. Kaplumbağa gibi sırtımda bir yavaşlık taşıyorum Sanki, tıkır tıkır çalışan organlarım aniden duracak ve görenler beni hâlâ yaşıyor sanacak sanki.

Zaman ilerliyor. Karanlık, güneşi bastırıverdi. Ve gece oldu. Ruhumda garip bir sızı, bir tedirginlik
Ben ki neyden tedirgin olmuştum?
Hatırlamıyorum
Hiçbir yeri gezesim, göresim yok. Tanıdık birini görmek, konuşmak istemiyorum. Birinin; bir derdin mi var? sorusuna muhatap olmayı göze alamıyorum. Yüreğimde yoğurup dışarıya çıkmaya cüretkâr kelimeler dilime dolanıyor. Onları çözebilmek ve dışarıya çıkartabilmek için ağzımın içinde tutuyorum. İnsan sevgisini susarak gösterebilir mi? sorusunu cevaplamaya çalışıyorum. Mümkün diyorum. Hiçbir şeye artık şaşırmıyorum. Oysa kitaplarda, filmlerde, sevgi; emek, değer vermekti diye biliyordum.
Peki büyük bir aşk için ben neyim?
Hiç
Keşke! Ah keşke, az da olsa dilimde bir parça maviliği sunabilseydim sana

Peki sen?
Derinlerde yaşadıklarını kendine saklamayı, görünüp, aniden kaybolmayı huy edinmiş sen Acaba ben, kime, neyi anlatacağım ki? Beni bulmak, bana ulaşmak, bu kadar mı zor? Bir kez bulup, yoktun zaten demek ne kolay. Oysa yerim, yurdum beli. Yüreğimde sana açılan sokakları görmüş olsan belki de ağrıların, sızıların dinecek ama nafile, ne söylesem laf-ı güzaf Zaten çocukluğumdan beri iyi ve güzel hiçbir şey kendiliğinden beni bulmuş değil. Hele hele Mutluluk, Sevinç, Arzu, Sevgi. Niye? Çok istiyorum da ondan Ama çok geç kaldılar Çok geç. İstemiyorum hiçbir şeyi.. Yalan! İstiyorum Yalan söyledim. Fark etmiş olmalısın! Evet, düpedüz kendime yalan söyledim Aslında seni görür görmez iyileşiyorum ben. Yüzüne bakmak bile mutlu ediyor beni. Arzuluyorum seni. İçin için seviniyorum
Geçenlerde: Para mutluluk getirir mi getirmez mi? diye konuşuyorlardı çocuklar iş yerinde. Benim bu soruya bir cevabım ne o an ne de başka zaman hiç olmadı. Ama mutluluğun, para gibi mutsuzluğu satın alabildiğini biliyordum. Hatta mutlu olan insanların zaman içinde dünyanın en bencil insanı olabileceğini de. Kim bilir belki de biz bu yüzden mutlu olamadık. Yani mutluluk, arada sırada bize uğradıysa belki de bu insanlık dışı duyguya düşüp dikkatsizce hayat yaşamaktan bizi korumuş olabilir
Bugün, tüm sıkıntılarından kurtulman ve mutlu olman için çektiğin ağrıların ve sızıların gelip beni bulmasını istedim Allahtan. Galiba bunu isterken çok samimiydim. Sarıyerde birlikte yol aldığımız ağaçların arasından geçerken istedim. Sonra seni aramak istedim. Yapmadım, utandım belki. Ayrıca, sen de arayabilirdin. Aramadın. Söylenmemiş, gezilmemiş, bakılmamış, henüz görülmemiş çok şey var daha Çok mu kuruntulu oldum acaba ne dersin?
Ne ise
Ben seni yeni doğmuş aç bir bebeğin, annesinin memesini aradığı gibi arıyorum. Ve sesini duymazsam çocuklar gibi tedirgin oluyorum.
Beklemek Evet, benim sevgili hasmım beklemek
Ne yapayım? Sabırsızlıkla, gelmeni bekliyorum

Sağlıcakla kal.

Başa Dön