Tarçın

Geçmiş ve kokuların kalıntıları insanı yakar çoğu zaman...

yazı resim

Kapıyı anahtarınla açmanın bazen ayrı bir zevki vardır. Bilirsin ki dışarıdaki o kalabalık biraz sonra yok olacak ve sen kendinle baş başa kalacaksın…
Ama kötü yanı her zaman bunu yapıyor olmaktır… Ve kalabalığı özlediğin zamanın gelmesi…
Bugün kapıyı anahtarımla açtım... Uzun zamandır özlemiştim bunu ve gerçekten hiç acımadı içim…
Yolda gelirken insanları inceledim, bazılarıyla göz göze geldim, yavaş yavaş yürüdüm. Vapurda dışarıya oturdum, buz gibi havayı iliklerimde hissettim; ama üşümedim.
Bugün kapıyı anahtarımla açtım... Uzun zamandır özlemiştim bunu ve gerçekten hiç acımadı içim…
Kendime yemek hazırladım. Nane yerine kekik koyup çorbamı mahvetsem de içim ısındı. Gerçi hiç üşümemiştim ki… Ya da hep üşüdüğümü hiç kabul etmemiştim…
Bugün kapıyı anahtarımla açtım… Uzun zamandır özlemiştim bunu ve gerçekten hiç acımadı içim…
Sonra evin her yerinden tarçın kokusu geldi burnuma. Bu koku nedense aşkı anımsatıyor bana. Duyunca heyecanlandığım, alınca tatlandığım, çok yiyince içimi yakan, azar azar yiyince canımın daha çoğunu çektiği garip baharat… Tarçın…
Ama baharatlı parfümleri sevmem. Hiç sevmedim de zaten... Neden bu kadar sahte oluyor ki? Neden insanı acıtıyor? Neden sahte duygulara, yapılan hatalara, gönül sızılarına, duyulan yalanlara benziyor? Ve neden insan baharatlı bir parfüm kokusu alınca kendisiyle hesaplaşma derdine düşüyor?
Neden anlaşamadığın bir insandan ayrılamazsın? Ya da neden ayrıldığın sevgilini unutamazsın? Neden o tenin kokusu başka gelir? Sokakta yanından geçen bir delikanlının parfümü seni nasıl geçmişe götürebilir? Neden kokular bu kadar önemlidir ve beyin neden onları hiçbir zaman unutmaz?
Bazen çok özler eskiden kalan eşyaları koklarsın bilinçsizce… Bazen de görmek bile rahatsız eder seni... Bir paket yapıp vapurdan boğaza atmak gelir içinden kalanları… Onlar suda kayboldukça senin de için ferahlayacakmış gibi gelir… Aptalca kanarsın buna…
Koku seni heyecanlandırsa, kalbini çarptırsa kendine kızarsın… ‘’Neden hâlâ unutamadım?’’ dersin. Ölmek istersin bazen… Tahammül edilemeyecekmiş gibi gelir her ayrılık…
Bugün kapıyı anahtarımla açtım… Ve gerçekten çok acıdı içim… Tarçın kokusu beni fena yaktı… Sadece genzimle kalsa iyi… Gönlüme de sızdı…

Başa Dön