bir evin saçağından ... / ... bir buzul sarkıt kopar
düşer bir avuç suya ve erir
bir kardanadamın ayakucundan bir avuç kar kalkar
değer bir çocuğun ellerinin sıcaklığına ve erir
soğuğu kendi yüreğine çakılı vazgeçilmez acı
hangi beden hangi mevsimde
farketmediği üşümesinde
kuzeyde bir yerlerde
belki bir kutuda soyulmuş derimden bir parça
sararmış mukavvasına çizilmiş
körü olduğum bir güneşe bakmakta
sürgünüm bu kumral adada
kar yağıyor pusulama
bir yaz dirilir ... / ... okyanusa bir kelebek çarpar
karaya oturan kayığımızın kırık kaburgalarında
çiçeklerimizi yeşertir
bir kayanın kovuğundan papatyalarımız el sallar
taç yapıp sevgililerine verir onları balıkçılar
rengi kendi içinde yanardöner çakılı vazgeçilmez umut
hangi gelecek hangi günde
farketmediği nefesinde
güneyde bir yerlerde
belki bir ağaca oyulmuş adım kalp içinde
bir yaprağın altına gizlenmiş
körü olduğum güneşe bakmakta
sürgünüm bu kumral adada
hayalin dolaşıyor kıyılarımda
doğunun ve batının yırtıldığı bir haritada
başlangıcı bitişi olmayan bir aşkın peşi ve yanısıra
yürür gider
uzak ihtimaller soğuk konakları
aklınbaşında olduğu zamanlar çöl yangınları
kendi içinde doğar ve ölür aşkları
çakılı vazgeçilmez yüreğim
hangi terkedişte hangi kavuşmada
farketmediği yolculuğunda
kuzeyle güney arasında
belki aradığı ülkenin bilmediği sınırında
tükenmiş kalmış bir adım uzağında
körü olduğum güneşe bakmakta
sürgünüm bu kumral adada
gözlerin yastığım uykularıma