hep bir veda saati
gürültüsüz uçakların süzülüşü
yırtık bir bulut gibi
güneşte yankılıyorsun sesimi
elimin altındaki tuzluktan
akıtıyorsun sesini
ve aklımı kaçıraraktan
iğleniyorum yıldızları
düşsün istemiyorum
başlangıçsızsın bulunduğun yerde
bana son desende
annen görmüş gecesinde
ömeri düşerken akdenize
aşksızlığı memnun ediyorsun
kendi kalbine gebe
sürüyorsun gözlerini bileklerine
seyreltiyorum kelimeleri
bir sözcük bizden
bir sözcük sizden
vur derken öldürünce böyle oluyor
ansızın gölgeler altındasın
kimsesiz bir duruşu kalıyor şiirlerin
avuçların kova kürek, tırmık oluyor ellerin
boşluğa boşluğu yazamıyorsun
gittin işte
ben burada olduğumdan beri
kum altında düşüncelerimin evi
kırmızı kenarlı bir trafik işareti gibi
karşımda yokluğunun metni
sökülüyor bir yol yollara
bir ilmek sizden
bir ilmek bizden
gittin işte
artık ben bir nehir çocuğuyum
etim ve kemiğim su oldu
Nuh´un teknesinde ben yokum
" En cok seni sevdim" diyerek
yemliyorum martıları anılarımla
ipeğe dokunur gibi
incecik bir duyguyla
bir gülüş sizden
bir gülüş bizden