Sonbahar yağmurları altında
Duraklar, çatılar sığınaktı, senlere
Onca insan arasında bir kaç kişiydik yürüyen
Sırılsıklamdı kareli gömleğim,
Hani Büyükada’da giydiğin
Yine montsuzdum bu yağmurda da
Şemsiye ise her zamanki gibi uzaktı
Islandı Cemal Süreya’dan “Sevda Sözleri”
Kıyamadım sokuşturdum koynuma
Bilirsin
Hiç koparmadım ben doğayla aramı
Çamura da battım bubi tuzaklarında
Donup buz adam oldum çocukken
Kavruldum güneşin altında yanıklarla
Ama başkaydı yandaşım sonbahar yağmurları
Senin de yağmurdan kaçışların geldi aklıma
Dalıp gittim ırmak olup akıyorken
Ayıldım çakan şimşeğin ürküten gürültüsüyle
Gülücükler söndü yüzümden
Hüzün çırptı kanatlarını
Döküldü tomurcukları neşenin
Hastasıydım oysa bu renksiz damlaların
Senle doldurur içlerini saydamlığında
Boyardım sevginin dilediğim rengine
Geceleri sapsarı güneşi doğurur
Gündüz maviyle yeşilin denizini yapardım
Dalga dalga olurdu sonbahar yağmurları
Kurtarırdım bulutların kederinden
Yokluğunda giderirdim hasretin yakıcı soluğunu
O gün durduramadım sevgili gözyaşlarımı
Eşlik ettiler sonbaharın çileli taneciklerine
Bindiler gözümden kalkan kayığa
Yağmur dinene dek çekildi kürekler
Sanki kabartmaya gidiyorlardı kaçırdığın saçlarını
Sayamadım gidenleri, kuruttum içimi
Bir başka düşkündüm sana sonbaharda
Zorla da olsa birkaç damlasıyla ıslattığımda